Mardin’in Tarihi Yerleri | Gezilecek En Popüler 35 Tarihi Yer!
İçindekiler
Mardin’in Tarihi Yerleri | Gezilecek En Popüler 35 Tarihi Yer!
Türkiye’nin 26. kalabalık şehri olan Mardin, kültürel ve tarihi yerleriyle insanları büyülüyor. Kendine has bir mimari havası olan şehir, 1 milyona yakın nüfusuyla oldukça kalabalıktır. Mardin gezilecek yerler arasında sizleri oldukça geniş bir liste bekliyor. Adeta turistik yerler cenneti olan şehir, gittiğinize değecektir. Hem merkez hem de çevre ilçeleriyle ziyaretçilerine güzel anlar vaat ediyor.
Kiliseleri, manastırları, medreseleri, camileri, hanları ve hamamları ile dopdolu bir yolculuk sunuyor. Farklı dil ve dinlerin ortak ve huzurlu bir şekilde yaşadığı Mardin, yerli ve yabancıların da uğrak noktası. Bu uğraklık sayesinde ülke turizmine de katkıda bulunan Mardin’in önemli ticaret kaynağından biri de hayvancılık ve tarımdır. 2012 yılında büyükşehir statüsüne kavuşan Mardin birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir şehirdir. İşte Mardin tarihi yerler hakkında kısa bilgi almak isteyenler için en detaylı rehber.
Mardin Tarihi Yerler
Mardin Medreseleri
1. Şah Sultan Hatun Medresesi
Tarih kokan bir gezi olanağı verecek olan Mardin’in gezilecek yerleri arasına eklemeniz gereken birçok yer var. Teke Mahallesi’nde bulunan Şah Sultan Medresesi bunlardan sadece biridir. Mardin tarihi ve mimarisi için ışık tutmakta olan bir yapıdır. Yapacağınız Mardin gezisi esnasında diğer birçok yere yürüme yakınlığı olan ve değerlendirmeniz gereken bir yerdir. Medreseye ismini veren Akkoyunlu İbrahim Bey’in eşi Şah Sultan’ın inşa ettirdiği bilinmektedir. Medresenin kitabesi yoktur ve yapının XV.-XVI. yüzyıllar arasında yapıldığı düşünülmektedir. Her ne kadar günümüze kadar çok iyi korunmamış ve harap bir görünüme sahip olsa da Mardin tarihi yerler listesine eklenmelidir.
2. Marufiye Medresesi
Mardin medreseleri arasında olan Marufiye Medresesi Şar mahallesinde bulunmaktadır. Mardin’e ilk kez geldiyseniz bu eşsiz medreseye gelerek Mardin’i daha yakından tanıma fırsatı yakalayabilirsiniz. Mardin tarihi yerler gezi listesinde mutlaka olması gereken medrese, Beyt il Artuki Medresesi olarak da bilinmektedir. İç ve dış mimaride oldukça güzel yapılmış olsa da şuan harap olmuş durumdadır. Fakat bu haliyle bile güzelliğini kaybetmeyen yapıtın ziyaretçileri oldukça çoktur. Mardin’in en güzel medreselerinden birisidir. Yapısından ve kalıntılarından 8. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
3. Mardin Savur Kapı Medresesi
Mardin şehir merkezinden ayrılmadan geziniz içerisine dahil etmeniz gereken bir yerlerden biri Bab es Sur Camii’nin yakınlarındaki dar bir sokakta bulunan Savur Kapı Medresesi olmalıdır. Ne zaman yapıldığı konusunda net bir tarih olamasa bile Artukoğulları zamanında 13-14. Yüzyıllarda yapıldığı tahmin ediliyor.
Mardin medreseleri arasında her ne kadar korunamamış ve harap olsa bile Mardin’de gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerden biri olmaktadır. Bölgede bulunan Altunboğa Medresesi, Marufiye Medresesi ve Şehidiye Medresesi’ne olan yakınlığı ile de gezinize dahil edilmelidir. Savur’un, tarihte yeraltı madenlerinin ulaşımı esnasında önemli rol oynamış eski ticaret yolu üzerinde olduğu bilinmektedir. Konumu nedeniyle birçok medeniyet bölgeye sahip olabilmek, ticaret yolunda kendi kontrolünü sağlamak için uğraşmıştır. Mescit olarak kullanılan Savurkapı Medresesi’nde günümüze kadar kalan bir çeşme ve lahitleri ile tarihi dokusunu gösterecektir.
4. Altunboğa Medresesi
Mardin gezilecek yerler nelerdir belirlerken zorlanabilir ve birçok dinin iç içe yaşandığı kent genelinde farklı medeniyetlerin izlerini bulabilirsiniz. Mardin tarihi zenginliğini görmenizi sağlayacak yerler arasında kente merkezindeki Teke Mahallesi’nde bulunan Altunboğa Medresesi de vardır. 14. Yüzyıl başlarında Melik Mansur’un veziri olan Altunboğa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Medresenin mimari özelliklerinin de bunu gösterdiği görülür.
Ancak günümüzde Altunboğa Medresesi günümüze çok iyi durumda kalmamış ve çeşmesi ile görülmeye değerdir. İncelemeler, medresenin zamanında oldukça geniş bir alanı kapladığını göstermiştir. Mardin sokaklarında yapacağınız gezintilerde uğramanız gereken yerlerden biri olmalıdır. Medrese, Tumbağa Türbesi olarak da bilinmektedir. Yapacağınız gezi esnasında; Marufiye Medresesi, Hatuniye Medresesi ve Şehidiye Medresesi gibi yerlere de yürüme mesafesinde ulaşabileceğinizi aklınızda tutmalısınız.
5. Zinciriye Medresesi
Mardin tarihi yerleri arasında bulunan Zinciriye Medresesi, 1385 yılında yaptırılmıştır. Medrese, dönemin mimarisini yansıtmakta ve zekânın izlerini göstermektedir. Artuklu sultanı tarafından yaptırılan medrese, türbe, cami ve birkaç mekândan oluşuyor. Farklı mimari teknikleri görebileceğiniz medresede, gençlerin dersliklerde ders görürken sesin yalıtımını sağlayan eyvanlar bulunuyor. Ayrıca dışarıda da mahşer alanını temsil eden bir havuz bulunmaktadır.
Eğer gece buraya gelirseniz yıldızların bu havuza vurduğunu göreceksiniz. Zaten o dönemde bu havuz astronomi dersleri için kullanılırmış. Mardin’in gezilecek tarihi yerler arasında bulunan medresenin yapılışı, ezan sesini oldukça yankı yapacak şekilde oluşturulmuştur. Bu yüzden hiçbir hoparlöre ihtiyaç kalmıyor. Süslemeler ve kabartma işçiliği de sanat anlayışının ne denli muhteşem olduğunu bizlere gösteriyor. Günümüzde Sultan İsa Medresesi olarak da tanınmaktadır.
6. Mardin Hatuniye Medresesi (Sıtti Radviye)
1176-1184 yılları arasında yapıldığı düşünülen Hatuniye Medresesi, Mardin gezilecek yerler arasındadır. Kesme taştan yapılan cami oldukça simetrik ve dikdörtgen bir alanda yer almaktadır. Zaman içinde onarımlar geçiren medresede iki eyvan, revaklı avlulu ve iki katlı bir yapıdır. Artuklu işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan mihrap işlemeleri görülmesi gereken yerler arasındadır.
Ayrıca içerde camlı bölme içinde Hz. Muhammed’in ayak izini de görebilirsiniz. Ayak izinin, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nden dönerken Mardin’i sevmesinden dolayı buraya bıraktığı bilinmektedir. Kubbeli bir türbesi bulunan medresenin eyvanı daha sonra cami haline dönüştürülmüştür. Mimarisi açısından Anadolu’nun ilk örneklerinden sayılıyor. Cennet ve cehennem adında iki adet mihrabı bulunan medresede yıldız ve gül motifleri sıkça kullanılan nadide işlemelerdendir.
7. Kasımiye Medresesi
Akkoyunlu sultanının oğlu Kasım tarafından yaptırılan Kasımiye Medresesi, külliye yapı olarak inşa edilmiştir. Revaklı avlulu bir yapı olan medreseye, özgün işlemeleri olan büyük bir kapıdan giriş yapıyorsunuz. 1470 yılında yapılan medresede Sünni ve Şafiilere ait iki mescit bulunuyor. İlk katta 12 ve üst katta 13 odası bulunuyor. Cami ve türbesi ise avluda yer alan medrese, büyükten küçüğe sıralanmış 3 adet kubbesi bulunuyor.
Dışarıdan sarımtırak bir rengi andıran yapı, Mardin tarihi yerler arasındadır. Eğer zamanınız kısıtlıysa ve kültür turizmi açısından bir yer arıyorsanız orası kesinlikle burasıdır. Ayrıca bir rivayete göre Kasım Paşa’nın burada öldürüldüğü söyleniyor. Bu ise belli yerlere su döküldüğünde ortaya çıkan kan izlerinden anlaşılıyor. Yapının alt katında ise çerçeve içinde bulunan tıbbi malzeme sergisine ulaşabilirsiniz.
8. Muzafferiye Medresesi
Ulaşımında zorlanmayacağınız Muzafferiye Medresesi, Mardin Kalesi eteklerinde bulunuyor ve Artukoğlu Melik Muzaffer Karaaslan tarafından yaptırılmıştır. Dinlerin bir arandığı kent olan Mardin’in mimarisini yansıtması yanında siyah beyaz taşlardan yapılması ilgi çekicidir.
Bu medrese için bir kitabe olmadığından, 13.-14. Yüzyıllar arasında yapıldığı düşünülmektedir. Mardin Kalesi eteklerinde önemli bir yapı konumunda olsa da, herhangi bir buluntusu bulunmamaktadır. Bulunduğu bölgeyi Mardin tarihi eserleri listenize eklediğinizde, tarihi mekanlarda bir yolculuğa çıkacak ve Mardin’i daha yakından tanıma olanağı elde edeceksiniz.
9. Şehidiye Medresesi
Mardin’in bir diğer güzelliği olan ve gezilecek yerlerin başında yer alan Melik Mansur Medresesi harika görselliği ile çok beğenilen bir yapıttır. İl merkezine bağlı olarak Gül mahallesinde yer almaktadır. Mardin gezisine çıkan pek çok kişinin mutlaka gezdiği ve tarihsel yapısına hayran kaldığı medrese Şeyh Aban veya Haliliye ismiyle de bilinmektedir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Melik Mansur döneminde yapıldığı bilinmektedir. Günümüzdeki harap şekliyle bile beğenilen medrese mescid olarak kullanılmaktadır. Kesinlikle görülmeye değer bir yapıdır.
Mardin tarihi yerler gezisinde mutlaka görülmesi gereken medrese, Savur Kapı olarak da biliniyor. Altunboğa medresesi ve Şehidiye olarak da bilinen medreseyi mutlaka görmelisiniz. Fotoğraflamak için en uygun yerlerden birisi olan medrese de harika çekimlerde yapabilir anılarınızı saklayabilirsiniz. İnceleyip tarih öğrenirken hem de yıllarca saklayacağınız fotoğraflar oldukça önemli olacaktır.
Mardin Müzeleri
10. Mardin Müzesi
Mardin tarihi ile ilgili en doğru bilgileri alabileceğiniz yer olarak, Mardin gezinizde gezilecek yerler arasına toplam üç katlı olan Mardin Müzesi’ni eklemelisiniz. Müze, 1895 yılında patrikhane olarak Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından yaptırılmış ve Mardin müzeleri arasında kullanımına 2000 yılında yapılan restorasyon sonrasında geçilmiştir. Müze binasının tarihinde ilk başlarda amacına uygun olarak dini amaçlı kullanılsa bile; sonradan askeri garnizon, çeşitli siyasi partilerin merkezi, kooperatif binası, sağlık ocağı ve polis karakolu olarak da kullanıldığı görülmüştür.
Her katında farklı dönemlerin eserlerini barındıran Mardin Müzesi, Mardin gezilecek yerler arasına alınmalıdır. Müzede; Asur ve Roma dönemlerine ait eserleri, çeşitli mozaikleri, etnografik eserleri, Sürekli Köyü’nde yapılan kazılar da bulunan defineyi, bahçesindeki mezar taşlarını ve daha fazlasını görebilirsiniz. Cumhuriyet Meydanı’nda bulanan müzenin ulaşımı da kolaydır.
11. Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi
2007 yılında restore çalışmalarına başlanarak 2009 yılında faaliyete başlayan müze, Mardin Savurkapı Mahallesi’nde ve eski Cumhuriyet Meydanı olarak bilinen yerde bulunmaktadır. Adından anlaşılacağı üzere, Sabancı Vakfı tarafından yapılan bir müzedir. Mardin müzeleri arasındaki bina, II. Abdülhamid döneminde yaptırılmıştır. Binanın 1889 yılında Süvari Kışlası olarak yaptırıldığı ve uzun yıllar boyunca amacına uygun olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Mimarı olarak bazı kaynaklar Mimarbaşı Lole ismini verirken bazı kaynaklar Ermeni Mimarbaşı Cebrail Hekimyan ismine yer veriyor. Bugün bina, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi’ne ev sahipliği yapıyor. Müzenin üst katında; Mardin turistik yerlerin asıl kimliğini oluşturan zanaatlar, sosyal yaşamına ve kent tarihine ait eşyalar sergileniyor. Binanın alt katı ise Dilek Sabancı Sanat Galerisi olarak hizmet veriyor ve burada fotoğraf, resim, ebru ve güncel sanata ait eserler sergileniyor. Mardin müzeleri içinde belki de en sanatsal eserlerin bulunduğu bir yapıdır.
Mardin Kiliseleri
12. Meryem Ana Kilisesi
Mardin merkezi Artuklu ilçesinde yer alan Meryem Ana Kilisesi, Süryaniler için oldukça önemli bir yerdir. Kentin Cumhuriyet Meydanı kenarında olan kilise, müzenin hemen yanındadır ve Süryani Katolik Cemaati’ne aittir. Kemeri, yuvarlak taş sütunları ve avlu alanındaki korkulukları ile dikkat çeken bir mimarisi olan yapı, 1986 yılında Antakya Patriği İgnatios Antuhan Semheri tarafından yaptırılmıştır.
Süslemeleri ile dikkat çeken Meryem Ana Kilisesi, şehirdeki diğer birçok kilisede olmayan kare planlı bir yapıya ve merkezi kubbesindeki zarif süslemeleriyle farklı bulunur. 1988’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiş olan patrikhane, 1995’de restorasyon sonrası müze olmuştur. Günümüzde Mardin kiliseleri arasında sıkça ziyaret edilen kilise, 2018 yılı ile yapılan restorasyon ardından yeniden ibadete açılmıştır.
13. Mor Behnam Kilisesi
Kırklar Kilisesi de olarak bilinen yapı, 6 yüzyılın ortalarında yapıldığı tahmin ediliyor. Mor Behnam ve kardeşi Şaro adına yapılan kilise, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Kesme taşlarla simetrik bir şekilde inşa edilen yapı tarihi yerler içine almak yanlış olmayacaktır. Oldukça güzel bir işçiliğe sahip olan kilise, inanç turizmi açısından önemlidir.
Kök boyalı perdeleri ve ahşap kapılarının yanı sıra taş işlemeciliğinin bir örneğini sunar. Şehir merkezinde yer alan kilise yerli ve yabancı turistin uğrak noktası haline gelmiştir. Süryani Ortodoks cemaatine ait olan yapıda çan kulesi, papaz evi ve divanhane bulunmaktadır. Mardin’in tarihi yerleri içinde bulunan kilise kapıları 1796 yılında yapılmıştır. Kırklar Kilisesi olarak anılması ise Kırk Şehitler’in 12. Yüzyılda kiliseye gömülmesinden almıştır.
14. Mor Yusuf Kilisesi
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ve dinlere ev sahipliği yapmış olan Mardin kiliseleri arasındaki bu yapı, Ermeni Meclisi Mebusan Üyesi Hovsep Kazasyan öncülüğünde yapılan çalışmayla 1894 yılında ibadete açılmış olan Mor Yusuf Kilisesi’dir. Kentte bulunan Ermeni varlığını en iyi gösteren yapılardan biri olarak korunmaktadır.
Kilesinin mimarı olarak gösterilen Lole, yapım aşamasında temele tuz dökerek rutubete karşı dayanıklı olmasını sağlamıştır. Kilisenin içi mimarisinde, 21 sütun bulunur. Ayrıca kilisenin koro balkonu akustik bir yapıya sahiptir. İyi korunan kilise, çok sayıda değerli ikonaya da sahiptir. Kilisenin Mardin şehir merkezinde olması, ulaşımı ve ziyareti kolaylaştırır.
15. Mor Mihail Kilisesi
4. yüzyıla kadar giden tarihiyle dikkat çeken Mor Mihail Kilisesi, avlulu bir kilisedir. Süryani Ortodoks kilisesine bağlı olan yapıda mezarlar, çan kulesi ve burçlar dikkat çekmektedir. Mezarlar 2. Yüzyıl burçlar ise 10. Yüzyıl eserleridir. 3 mezar, Mor Mihael’in kendisi kız kardeşi ve öğretmeni Aziz Mor Yusuf’a aittir.
1919 yılında Süryani Kadim Okulu’nun kapanması nedeniyle 1928’e kadar okul görevi görmüştür. Fakat bulunduğu mekan uzak olunca yeniden kiliseye dönüştürülmüştür. Güneydoğu tarafında bir kapı yer alan kilisenin kuzey cephesi iki katlıdır. Süslü ve yazılı mezar nişleri Mardin tarihi eserleri arasında yer alır.
Mardin Camileri
16. Şehidiye Camii
Mardin’in tarihi eserleri listesine arasına almanız gereken bir camii de, 13. yüzyıl başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan’ın yaptırdığı Şehidiye Camii’dir. Pek çok defa tadilat gören camii, orijinal durumunu koruyamamıştır. Yapılan eklemelerle özellikle yapının camii kısmında fazlaca değişiklik göze çarpar. Yapının şeması; güney yönünde iki nefli mescid, revaklı avlu ve eyvanlı medrese biçimindedir.
Yıkılan minare yerine şu an ayakta olan minare, 1916-17 yılları arasında Ermeni mimar Serkis Lole tarafından iskelesiz olarak yapılmıştır. Mardin şehir merkezi Şehidiye Mahallesi’nde bulunan yapı, Mardin camileri arasındaki cazibesini mimarisi ile hak ediyor ve Mardin mimarisini yansıtıyor. Kent içinde ulaşımı kolay olan noktaya uğramadan Mardin ziyaretinizi tamamlamayın.
17. Şeyh Çabuk Camii
Her din için farklı eserleri görebileceğiniz Mardin’de, Peygamber Efendimizin habercisi olarak bilinen Abdullah Bin Enes El Cüheyni’nin kabrinin de yer aldığı Şeyh Çabuk Cami bulunmaktadır. Şeyh Çabuk, Hz. Muhammed’in postası sahabe Abdullah bin Enes El Cüheyni’nin lakabıdır. Camii içinde ayrıca Hz. Ali’nin süt kardeşinin de kabri bulunduğu bilinmektedir.
Mardin camileri arasındaki yapının, yapılış tarihi bilinmemekle beraber bugünkü görünümüne 15. yüzyılda ulaştığı bilinir. Birçok onarım gören camii, 19. yüzyılda iki sefer onarılmıştır. Mardin cami ve mescitlerinde görebileceğiniz, avlu denebilecek bahçe duvarları ile oldukça geniş bir alan; enine yayılan bir plan fark edilecektir. Camii güney kısmında ise türbe ya da zikir yeri olması muhtemel olan yer bulunur. Ulaşımı kent merkezinde olmasıyla kolay olan camii, 1. Cadde’de yer alan Atatürk İlkokulu’na oldukça yakındır.
18. Pamuk Camii
Mardin tarihi dönemlerini ve mimari yapısını gösterebilecek camilerden biri Medrese Mahallesi’nde bulunan Pamuk Camii’dir. Ulaşımı oldukça kolay olan bu cadde üzerinde bulunan yerin, bir zamanlar bir Bizans şapeli olarak yine ibadet amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Bazı kaynaklar tarafından Dinari Pamuk Camii olarak isim verilmesinin sebebi ise, Caminin Şeyh Mehmet Dinari tarafından yapıldığı 11. Yüzyılda yapılmış olmasıdır.
Mardin tarihi ve turistik yerleri arasına almanız gereken Pamuk Camii, yapımında kesme taş kullanılan ve mimarisi kareye yakın dikdörtgen planlı olan bir Mardin camisidir. Mardin’e gerçekleştireceğiniz ziyarette görebileceğiniz mistik bir atmosfere sahip ibadet alanlarına bu camiyi de eklemelisiniz. Mardin’de tarihin farklı dönemlerine ait eserleri görerek o anlara tanıklık edeceksiniz.
19. Reyhaniye Camii
Sekiz köşeli minaresiyle Mardin Ulu Camii ile Şehidiye Medresesi’nin arasında yer alan Reyhaniye Camii, ibadet kısmının 1540 yılına dayanan ve 1756 tarihinde Ahmet Paşa’nın kızı Adile Hanım tarafından yaptırılan bu camiidir. Camii, Hasan ayyar çarşısında bulunur.
Mardin’deki tarihi yerler arasındaki camii Mardin’in kendine has atmosferini yansıtabilecek yapılardan biri olarak dikkate alınmalıdır. Reyhaniye Camii’sinin dikkat çekici sekizgen gövdeli minaresi yanında, şerefe kısmından sonraki bölümü silindirik bir külahla bitmesi de farklılığıdır. Günümüzde de oldukça görkemli bir minaresi ile ayakta olan yapı, Mardin’in en büyük camileri arasındadır ve ibadet amacıyla kullanılmaktadır.
20. Ulu Camii
Mardin’in gezilecek yerleri arasında Artuklu Dönemi mimarisini yansıtacak Mardin Ulu Camii alınmalıdır. Dilimli kubbesi ve minaresi ile kent merkezinde bulanan cami, Mardin’in sembolü olmuştur. Yapım tarihi olarak 1176 yılı olarak bilinir ve kayıtlara göre iki minareli olarak yapılmıştır. Bu bilgiler, caminin mevcut olan tek minaresindeki kare kaidesinde bulunan yazıttan alınmıştır.
Bugün kullanımda olan minare ise 1888/1889 yıllarında yapılmıştır. Camii için bazı Süryani yazarlar, kiliseden çevrildiğini söylemektedir. 12. yüzyıl Artuklu Dönemi mimarisinin temel özelliklerine sahip olan Ulu Camii, Mardin mimarisinde olduğu gibi kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Caminin kubbesinde var olan dıştan yivleme tekniği, daha sonra Mardin mimarisinde gelenek haline geldiği görülebilir. Farklı mimarisi ile Ulu Camii, geziciler için kesinlikle Mardin’in tarihi yerleri gezi listesine ve öğrenciler için de ödev listesine eklenmelidir. Bunun gibi ülkemizin en güzel camilerinin yer aldığı İzmir tarihi yerler listemizi de inceleyebilirsiniz.
21. Latifiye Camii
Kent merkezinde ve Cumhuriyet Meydanı güneyinde bulunan Latifiye Camii, 1371’de Artuklu sultanlarından Melik Salih ve Melik Muzaffer zamanında görev yapmış olan Abdüllatif bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Camii minaresinin Mısır Valisi Muhammed Ziya Tayyar Paşa tarafından inşa ettirildiği bilinmektedir. Günümüze kadar gelmiş olan minarenin ise, 1845’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı biliniyor. Camii ismi Abdullatif Camii olsa dahi halk arasında Latifiye Camii olarak bilinir.
Camii yapısı, özellikle giriş kapıları üzerindeki Selçuklu ahşap işçiliğini yansıtmasıyla bilinen en güzel örneklerdendir. Mimari yapısı nedeniyle Mardin tarihi mekanlar arasına almanız gereken Latife Camii, Artuklu ve Selçuklu mimarisini sizlere yansıtacaktır. Günümüze kadar iyi korunmuştur. Ulaşımında zorlanmayacağınız bu camiye bir gezi yapmadan Mardin’den ayrılmayın.
22. Erkulu Camii
Mardin için tarihi eserleri belirlerken mutlaka camii alanlarını da planlarınıza almalısınız. Bunlardan biri de fazla büyük olmamasına rağmen mimari işçiliği ile dikkate değer bulunan Erkulu Camii olacaktır. Günümüzde Kasım Tuğmamer Camii olarak bilinen camii, 1960 öncesinde bu isimle anılıyordu.
Merhum Kasım Tuğmaner yapıyı genişleterek daha büyük hale getirdi ve cemaatin rahat namaz kılması için alan oluşturdu. Mükemmel işçiliği, revaklı silindir biçimindeki minaresi, iç mekanlarındaki ve mihrabındaki nakış işçiliği son derece mükemmel bulunmaktadır. Pek büyük olmayan yapısıyla cami 95- 100 metrekare arasında olsa da, geleneksel Mardin taş bezemeciliğine iyi bir örnek olmaktadır. Tek şerefeli minaresi ile farklı bulabileceğiniz camii, Mardin ziyaretinde unutulmamalıdır..
Mardin Kaleleri
23. Mardin Kalesi
Eğer bir Mardin kaleleri ziyareti planlıyorsanız, görmeniz gereken yerlerden biri Kartal Yuvası olarak bilenmekte olan Mardin Kalesi olmalıdır. Tarih boyunca farklı medeniyetlerce kullanılan kale;. Pers, Roma, Sümer, Babil, Asur, Mitaniler, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Artuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safaviler ve Osmanlılar’a ev sahipliği yapmıştır.
Günümüzde Mardin Kalesi’nin yapısı büyük oranda ayaktadır. Kale, MS 330 yılında ateşe tapması ile bilinen kral Şad Buhari, tarafından kullanılmış ve hastalığı bu kalede iyi olmuştur. Kalede hızla iyileşen kralın bir kasır yaptırarak burada 12 yıl kaldığı bilinir. Kalenin Pers ve Babil’den askerlere de ev sahipliği dönem bilinir. Tarihte birçok sivilin de kaldığı kalede tüm halkın ölmesine sebep olan veba olayları yaşanmıştır. Mardin gezilecek yerler arasına, birçok şaire ilham vermiş olan kayalıklar üzerindeki bu görkemiyle kaleyi eklemelisiniz.
24. Marin Merdis Kalesi
Eski Merdis şehrinde bulunan kale, Mardin’in tarihi yapıları içinde yer alıyor. 1500 metre genişliğinde çevresiyle büyük bir alanda yer almış olan kale, 12 kulesiyle dikkat çekiyordu. Demirden yapılmış eski güney kapısı gücünü herkese gösteriyordu. Su bakımından eksik olmayan bir sarnıca sahip olan kale tarihte birçok kez onarım görmüştür. Bu sarnıç ise kalenin doğusunda yer alan Merdis kralına ait şatonun altında bulunuyordu. 5 metre genişliğinde 18 metre uzunluğunda ve 5 metre derinliğinde bir mahzende sarnıcın yanında bulunuyordu. Günümüze kadar dayanıklılığını koruyan Mardin kaleleri arasında ziyaretçilerini hayran bırakmaya devam ediyor.
Mardin Manastırları
25. Mor Gabriel Manastırı
Midyat’a 23 km uzaklıkta bulunan kilise aynı zamanda Deyrulumur Manastırı olarak da bilinir. Yüksek bir tepede bulunan yapının 397 yılında inşasına başlanarak kısa bir sürede tamamlanmıştır. Mor Şmuel ile Mor Şemun tarafından yaptırılan kiliseye zaman içinde yeni yerler eklenmiştir.
Barınma ve dua yerleri ise M.S 395-408 yılları arasında eklenmiştir. Meryem Ana Kilisesi, Mor Şmuel Mabedi, Resuller kilisesi, abide evi ve Theodora Kubbesi ise 408-450 yılları arasında yaptırılmıştır. 615 yılında ise 400 yıl boyunca bir merkez olmuştur. Günümüzdeki ismini ise Turabdin Metropolü Mor Gabriel’den almıştır. Mardin turistik yerler arasındaki kilise Yunanistan’ın Athos Dağı’nda bulunan birçok manastırdan daha eski bir yapıdır.
Mor Gabriel Manastırı Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi: 09.00-11.30 / 13.00-16.30
26. Deyrüzzaferan Manastırı
Deyrüzzaferan ismi, manastırın çevresindeyetişen safran bitkisinden dolayı gelmiştir. Her yıl binlerce turistin uğrak noktası olan manastır, taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. M.S 5. Yüzyılda yapılan yapı, 1932 yılına kadar ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Türkiye’nin önemli yapıları arasına girmeye hak kazanan yer, toplam 3 kattan oluşuyor. Manastır ayrıca, Mor Şleymun, Mor Hananyo isimleriyle de anılmaktadır.
Mardin’de kesinlikle görülmesi gereken yerler içindedir. Dini ve tarihi özellikleriyle bütün olan manastıra gösterişli bir kapıdan girerek, tarih kokan havasını içinize çekebilirsiniz. Ayrıca manastıra dıştan bakıldığında görülen kemerli pencereleriyle büyülüyor. Manastır 1969 yılına kadar Arapça, Osmanlıca ve Türkçe eserlerin basım yeri olarak kullanılmıştır. Çeşitli onarımlar geçirerek Romalılardan önce güneş tapınağı olarak kullanılmıştır.
27. Mor Yakup Manastırı
Aziz Yakup adına inşa edilen Mor Yakup Manastırı, M.S 419 yılında yapılmıştır. Mardin Turistik yerler ve tarihi yerler arasında bulunan manastıra adını veren Mor Yakup, burada rahip olarak göreve başlar. Sakatları iyileştirmek, hastalara şifa vermek gibi çeşitli mucizelere sahip olan Mor Yakup, bu başarısı sayesinde Aziz olmuştur. Manastır’da Eski kemerlerin altında Perslere ait bir de mabet bulunmaktadır.
Yakınında bulunan Zeynel Abidin Camisi’yle bağlantıları olduğu düşünülmektedir. Manastıra o dönemlerde bağış yapanların isimleri kitabede yer almaktadır. Ayrıca 700 yıllık bir süre içinde diğer din adamlarının da isimleri yine kitabede yer alıyor. Mardin manastırları arasında bulunan Mardin’in bu yapısı, 1965 yılından sonra kullanılmamaya başlanmıştır. Eğer tarih tutkunuz varsa ve geçmişi yaşamak istiyorsanız Mor Yakup Manastırı, mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.
28. Mor Dimet Manastırı
Mardin’in farklı yapılarından biri olan Mor Dimet Manastırı, Dere içi Köyü’nde yer almaktadır. Manastır, Romatizma manastırı olarak da anılmaktadır. Yapılış amacı içersinde Romatizma hastalarına iyi gelmesi yer almıştır. Kesme taş ve moloz kullanılan mimarisi de oldukça güzeldir. Gezmek isteyen kişilerin en uğrak yeri olmuştur.
Gezmek isterseniz keyifli zamanlar geçireceğiniz ve gezerken tarihini öğreneceğiniz bir yerdir. Manzarasıyla beğeni kazanan manastır tarihin canlı bir görünümü halinde yaşamaktadır. Mutlaka gezip görülmesi ve tarihini öğrenmelisiniz. Mezopotamya tarihi yapıtlarından günümüze gelen en tanınmış yapıtlardan biri olması manastıra oldukça değer katmaktadır. Mardin manastırları arasında gezip görmek isteyen kişilerin ziyaret akınına uğramaktadır.
Mardin’in Diğer Tarihi Yerleri
29. Emineddin Külliyesi
Mardin Emineddin Külliyesi Artuklu Sultanı Necmettin İlgazi’nin kardeşi Eminüddin tarafından inşa edilmiştir. Külliye 1104-1122 yılları arasında yapıldığı bilinmektedir. Külliye mevki olarak harika bir yere yapılmasıyla da önemlidir. Büyük ölçüde harap olan yapı bugüne kadar gelmeyi başarmış. Medrese şuan ki haliyle yenilenmiş olsa da eski hali de mimarinin iyi örneklerinden olmuştur. Mimarı bilinmeyen külliyenin içinde hamam, çeşme, medrese ve cami gibi yapılar bulunmaktadır. Eski mimarinin harika motiflerini izleyerek geçmişe giderken sevdiklerinizle harika dakikalar geçirebilirsiniz. Mardin tarihi yerler gezinizde harika bir deneyim yaşayacaksınız. Hastane olarak kullanıldığı dönemde oldukça önem kazanmıştır.
30. Emir Hamamı
Yapacağınız Mardin gezisinde, tarihi bir hamamda yorgunluğunuzu almak ister misiniz? Kent merkezinde Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan Emir Hamamı, rahatça ulaşabileceğiniz bir noktadır. Kentin ana caddelerinden olan Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan hamam, her ne kadar orijinal halini koruyamamış olsa da günümüze kadar gelmeyi başarmış tarihi bir hamamdır.
Yan yana iki büyük kubbeli mekanla oluşan hamam, Diyarbakır ve Bayburt’ta bulunan Roma dönemi hamam yapıları ile büyük benzerlik gösterir. Mimari yapısında göze çarpan, duvarlarının zeminden alçakta kalması durumu Artuklu dönemi öncesinde yapıldığına işaret olarak görülür. Hem Artuklu hem daha sonraki dönemlerde yapılan değişikler göze çarpmaktadır. Mardin ziyaretindeki yorgunluğu üzerinizden atmak isterseniz, Mardin gezilecek yerler içine kesinlikle Emir Hamamı seçeneğini eklemelisiniz.
31. Kayseriye Çarşısı
Mardin’in mistik havası içerisinde bir de tarihi bir çarşı içinde alışveriş planlıyorsanız, Kayseriye Çarşısı tavsiye edilmesi gereken yerdir. Tam olarak yapılış tarihi bilinmiyor olsa da 1487 – 1502 tarihleri arasında yapıldığı düşünülen çarşı, Ulu Camii’nin kuzeyinde ve kent merkezinde bulunur. Dikdörtgen şeklindeki binaya sahip olan çarşı; doğu, kuzey ve güney yönlerinde bulunan üç kapıya sahiptir. Her ne kadar ilk hali pek korunamamış olsa da halen kullanımda olan çarşı, Mardin’in en önemli alışveriş noktalarından bir olmayı sürdürmektedir. Mardin gezilecek yerler arasına almanız gereken çarşının içinde, iki sıra kalın kolonların üzerine çapraz tonozlardan kurulduğunu görebilirsiniz. Çarşıyı gezdiğinizde, Osmanlı bedestenlerine benzeyen bir düzeni de göreceksiniz.
32. Gelüşke Hanı
Mardin’in tarihi zenginliğini yansıtmakta olan Gülüşke Hanı, 1903 yılında Süryani vatandaş Musa Samas tarafından inşa ettirilmiştir. Yapıldığı zamanlarda bile kentin ticaret merkezi ve konaklama yeri olarak kullanılan çarşının, 1950 – 70 yılları arasında ise köylü pazarı olarak kullanılmaya başladığı görülmektedir. 80’li yıllarda çarşının ahır ve mezbaha olarak kullanıldığı bile olmuştur. Girişimci Veli Güneş çabaları sonucu restore edilen Gelüşke Hanı, şimdiki haline getirilmiştir. Günümüzde Mardin şehir merkezinde yöresel yemekleri tatmak istediğinizde uğrayacağınız restoranlar, köy dinleme odaları, Şadırvan bahçesi ve kafeler bu tarihi Gelüşke Han içerisinde bulunuyor. Gelüşke Hanı ziyaretiniz için; tarihi dokuyu hissedebileceğiniz işlemeli taşların olduğu yapılar ve misafirperver Mardin esnafı sizi bekliyor.
33. Turabdin Platosu
Mardin gezilecek yerler arasına kent merkezine 30 km uzaklıkta olan Turabdin Platosu’nu eklemelisiniz. Burası, “Tanrı Hizmetkarları Dağı” olarak bilinen, inişli-çıkışlı yüksek bir kalker platosudur. Bu ismin verilmesinin ana nedeni ise 4. Yüzyıldan beri bölge genelinde 80 manastır yapılması ve keşişlerin burada yaşayıp ibadet etmesi gösterilmektedir. Plato, Mardin’in güneydoğusunda ve tarihi İpek yolu olarak bilinen Mardin – Nusaybin yolunun 9 km doğusunda yer alır.
Süryaniler tarafından bölge, kutsal ilan edilmiştir. Manzarasında ise arkasında Anadolu Dağları, önündeyse uçsuz bucaksız bir Mezopotamya Ovası bulunmaktadır. Kesinlikle gezmeniz gereken yer içerisinde Mardin kiliseleri ve köylerini göreceksiniz. Otantik yerleri gezerken köylere uğramalı ve onların ağzından yöreye ait efsaneleri kesinlikle dinlemelisiniz. Yüksekte bulunan köylerin ortak özelliği olan, birbirlerini görecek şekilde yerleşimleri ilginizi çekecektir.
34. Mardin Evleri
İlginç bir yerleşme özelliği taşıyan Mardin Evleri birbiri üzerine dizilmiş şekilde gözükmektedir. Doğal konumu ve ağaçların kapatmasıyla doğayla iç içe bir görünüm kazanmaktadır. Ortaçağ mimarisi özelliği taşıyan bu yapıtlar şehircilik yapısından oldukça uzaktır. Mardin’in en doğal görüntüsünü sunan yapılarda kapalı bir bölge karakteri vardır. Geleneksel Mardin evleri motiflerinin ve kalker taşlarının birleşmesiyle adeta bir tarih şöleni sunan bu evler tarihin birer göstergesi haline gelmiştir. Mutlaka gezilmesi gereken yerlerden birisidir.
Sizde gezilerinizde bu harika evleri gezerek harika anlar yaşayabilir tarihle iç içe bir tatil geçirebilirsiniz. Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliği ile insa edilmiş olmasıdır. Gezerken bu işçiliğe hayran kalacaksınız. İşlenen motifleriyle tarih kokan bu evler Mardin’i ziyaret eden kişilerin beğenisine sunulmaktadır. Ev mimarisindeki en önemli köşk olan Firdevs köşkünü kesinlikle gezerek köşkün büyüsüne kapılmalısınız. Mardin turistik yerler içinde en önemli şey o tarihin geçmişini iyi izlemektir. Bu evler size tarihin resmini gösterecek.
35. Dara Harabeleri
Eğer nereye gideceğim diye dara düştüyseniz Dara Harabeleri tam size göre. Tarih ve kültür turizmi açısından önem teşkil eden harabeler, geçmişe kaynaklık ediyor. Birçok uygarlığa ait mezarlar çıkartılan harabeler 5. Yüzyıla kadar gitmektedir. Nusaybin Oğuz Köyü’nde yer alan yapılar, birçok tarihi savaşa şahitlik etmiştir. Harabeler Dara adını ise Pers Kralı 3. Dara’dan alıyor.
Kaya oyuntuları, bulunan değerli sikkeler ve duvarlara işlenmiş İsa, haç ve Meryem motifleri bölgeyi daha değerli kılıyor. 8-10 kilometrelik geniş bir alana yayılmış harabeler, 50 metre yükseklikte bulunuyor. Saray, zindan, çarşı gibi yapıların kalıntılarını ziyaretiniz sırasında görebilirsiniz. Mardin turistik yerler arasında bulunan bu yerde en çok dikkat çeken şey ise 7 bin yıllık tarihi mozaiklerdir. Harabelerde Pers ve Babil uygularlıklarına ait birçok kalıntı bulunmuştur. Yani Mardin’e gelip de Dara Harabeleri’ne gelmemek olmaz.