Antalya Gezilecek Tarihi Yerler: En İyi 45 Turistik Yer!
İçindekiler
- Antalya Gezilecek Tarihi Yerler: En İyi 45 Turistik Yer!
- Antalya Camileri
- Antalya Kaleleri
- Antalya Müzeleri
- Antalya Antik Kentleri
- 11. Aspendos Tiyatrosu
- 12. Antik Perge
- 13. Termessos
- 14. Arykanda Antik Kenti
- 15. Antiphellos Antik Kenti
- 16. Soura Antik Kenti
- 17. Lyrboton Antik Kenti
- 18. Phellos Antik Kenti
- 19. Letoon Antik Kenti
- 20. Olympos Antik Kenti
- 21. Phaselis Antik Kenti
- 22. Xantos Antik Kenti (Ksantos)
- 23. Myra Antik Kenti
- 24. Rhodiapolis Antik Kenti
- 25. Aperlai Antik Kenti
- 26. Apollo Tapınağı
- 27. Patara Antik Kenti
- 28. Selinus Antik Kenti
- 29. Laerters Antik Kenti
- 30. Lyrbe Antik Kenti (Seleukeia)
- 31. Simena Antik Kenti
- 32. Selge Antik Kenti
- 33. Syedra Antik Kenti
- 34. Lmiyra Antik Kenti
- 35. Korydalla Antik Kenti
- Antalya Kiliseleri
- Diğer Tarihi Yerler
Antalya Gezilecek Tarihi Yerler: En İyi 45 Turistik Yer!
Antalya’da gezilecek yerler, tarihi ve doğal güzellikleri barındıran birçok özelliğe sahiptir. Doğal olarak, ülkedeki en çok ziyaret edilen ikinci tatil yeri olarak, yabancı ziyaretçiler için aktiviteler boldur. Antalya’nın turistik yerleri, otel ve restoranlarda görülen misafirperverlik standartları yüksek ve kusursuz kalitede gezecek fırsat sunuyor.
Türkiye’nin en kalabalık 5. şehri olan Antalya, 6. büyük ilimizdir. 3 milyonu aşkın nüfusuyla, bu miktar yaz aylarında giderek artmaktadır. Gerek Antalya tarihi mekanları olsun gerek turistik yerleri olsun, turistler tarafından ilgiyle karşılanmaktadır. Lidyalıların ilk yerleşim yeri yaptığı düşünülen Antalya, kelime anlamıyla Attalos Yurdu olarak anılır. Zaman içinde Atellia ve Atalia olarak anılmıştır. Ayrıca M.Ö 100. yıllarda aktif olarak kullanılmıştır.
Antalya Camileri
1. Süleymaniye Camii
Antalya camileri arasındaki Süleymaniye Camii, Alanya’da Türk izlerini gösteren ve 1231 yılında inşa edilmiş bir Selçuklu eseridir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan cami, yıldırım düşmüş ve yangınla yıkılmış olsa da 16. yüzyılda ilk yapıldığı zamandaki malzemeler kullanılarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden inşası yaptırılmıştır.
Camiyi farklı kılan mimarisinde; moloztaş ve tuğla ile inşa edilmesi, caminin minaresi ve kubbesinin sekizgen inşa edilmesi ilginç bulunur. Cami dışının doğu köşesine bitişik olan bir sarnıç da bulunmaktadır. Antalya’da Türk ve Osmanlı izlerini görmenizi sağlayacak yer olan Süleymaniye Camii, tarih boyunca yapılan restorasyonlar sonunda 16 yüzyıl Osmanlı izlerini taşır. Alanya Kalesi’ndeki camii; Kale Camii, Alaaddin Camii ve Orta Hisar Camii gibi isimlerle de bilinir.
2. Antalya Murat Paşa Camii
Antalya camileri içinde bulunan bu yapı, ismini Muratpaşa ilçesi sınırlarında olması ile almıştır. 1570 yılında Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiştir. Ancak, camide Selçuklu kaligrafi sanatının izlerine rastlanmaktadır. Türk-İslam eserlerinin tamamında görülen devşirme malzeme kullanımı Antalya Murat Paşa Camii’nde de görülmektedir. Bu camii; Osmanlı Devleti’nin bu dönemdeki sadrazamlığını yapmış Kuyucu Murat Paşa tarafından değil de Karaman Beyi Murat Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Kare planlı tek kubbeyle örtülmüş olan bu camiinin önünde üç kubbeli son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinde bulunan bir kapıyla ibadet mekanına girilmektedir. Bu camii; kesme taştan yapılmıştır. İbadet mekanı; on kenarlı kasnağın taşıdığı kubbeyle örtülüdür. Murat Paşa Camii; en son 1960 yılında onarılmıştır.
3. Gemili Mescit
13. yüzyıl ve 17. Yüzyıl arasında aktif olarak kullanılan Gemili Mescit, Alanya Kalesi’nde yer alıyor. Selçuklu dönemi eserlerinden olan yapı, kare planlı ve kubbeli bir tarihi eserdir. Adının gemili olmasının sebebi ise 170 adet gemi graffitisi barındırmasıdır. Moloz taş ve tuğladan yapılan Antalya tarihi yerler içindeki mescit, bugün bir kişinin namaz kılacağı büyüklüktedir.
Alanya ilçesinden ulaşabileceğiniz bu yapıdaki gemiler oldukça detaylı çizilmiştir. Fakat resimlerin hangi amaçla yapıldığı bilinmemektedir. Alışılmışın dışında olan mescitteki resimlerin şehrin bir liman şehri olması nedeniyle çizildiği düşünülüyor. Hatta bazı gemi çizimlerinde bayrak ve yazılarda yer alıyor. Tabii ki bunlar aradan geçen zaman nedeniyle tam anlamıyla iyi görünemiyor.
4. Yivli Minare Camii
Antalyaspor’un da logosu olan Yivli Minare, Antalya’nın tarihi eserleri arasında ve 13.yy’da yapılmış bir Selçuklu yapısıdır. İlk İslam yapıtlarından biri olan burası, ramazan aylarında insanların büyük ilgisini çekmektedir. 1. Alaaddin Keykubat döneminde yapılarak günümüzde yerli ve yabancı turistlerin fotoğraf çekerek turizme katkı yapmasını sağlıyor. Silindir biçimindeki Yivli Minare, 38 metre yüksekliğinde ve 90 basamaklı bir merdivende oluşmuş taş bloklu bir yapıdır.
Dışındaki kırmızı rengi bu tür yapılarda az görülür. Böylece dışarıdan bakıldığında da hoş bir görüntü sunar. Selçuklulardan günümüze kadar dayanıklı bir şekilde gelerek şuan müze görevi görmektedir. 8 yivden oluşan minare çeşitli süslemeler ile dikkat çekiyor. İç mekânları ise boyandığı için detaylı olarak yapılan işlemeler görünmüyor. Antalya’nın simgesi haline gelen Yivli Minare, Antalya’nın tarihi yerleri arasındadır.
Antalya Kaleleri
5. Ehmedek Kalesi
Antalya kaleleri arasındaki Ehmedek, Alanya Kalesi’nin kuzeyinde bulunmaktadır. Kara tarafından gelebilecek saldırıları önlemek adına inşa edilmiştir. Ehmedek Kalesi; I.Alaaddin Keykubat döneminde inşa edilmiş bir yapıdır. Üçer kuleli iki ayrı bölümden meydana gelmektedir. Kızılkule’nin inşa edilmesinin ardından tam bir yıl sonra Helenistik dönem kalıntılarının üzerinde inşa ettirilmiştir.
Ehmedek Kalesi’nin inşa edilmesi sırasında diğer duvarlara kıyasla daha iri taşlar kullanılmıştır. Buna ek olarak, batı kısımdaki kulenin dış yüzünde çerçeve içerisinde bir kitabe bulunmaktadır. Ehmedek Kalesi’nin asıl girişi; doğu yüzündedir. Bunun yanı sıra, kalenin batı kısmındaki dış kapısının olduğu duvarların alt bölümünde Helenistik dönem taş örgüsü görülebilir. Ehmedek Kalesi; Kanuni döneminde meydana gelen depremde büyük zarar görmüştür.
6. Kızılkule
Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunmaktadır. Alanya Limanı’nda yer almaktadır. Antalya kaleleri arasında bir simge olmuştur. Sekizgen planlı bir yapıya sahiptir. 13.yy’da Selçuklu dönemine ait olan bir eserdir. 1226 yılında Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Aynı zamanda Sinop Kalesi’ni de inşa eden Halepli yapı ustası Ebu Ali Reha el Kettaniye tarafından inşa edilmiştir.
Kızılkule; üst kısmının pişmiş kırmızı tuğlalardan yapılmasından dolayı bu ismi almıştır. Bunun yanı sıra, kulenin duvarlarında antik çağa ait mermer bloklar bulunmaktadır. Kulenin yüksekliğinin 33m, çapının ise 29m olduğunu söylemek mümkündür. Kızılkule’nin en üst kısmına çıkmak için 85 basamaklı taş merdivenden yardım almak gerekmektedir. Buna ek olarak, kulenin ortasında bir sarnıç bulunmaktadır.
7. Kaleiçi
Antalya’nın tarihi yerleri arasındaki Kaleiçi, günümüze kadar birçok onarım geçirse de hala güzelliğini korumaktadır. Farklı konaklama yerleri ve ufak dükkânlarıyla gezi cenneti olan bu yer, tarihi dokusuyla karşımıza çıkıyor. Surlarının dayanıklı olmasıyla 19.yy’a kadar önemini korumuştur. Hediyelik eşya, antika halı gibi birçok satın alabileceğiniz bu Kaleiçi’nde bol bol fotoğraf çektirmeden ayrılmayın.
Hatta bazen gezmeyi bir kenara bırakarak kenardaki kafelerden birer çay içerek soluklanın ve temiz havanın tadını çıkarın. Her dönemim kültürünün izlerini görebileceğiniz bu yer, Antalya’nın gelişmesinde büyük payı vardır. Antalya tarihi yerleri ve her adımda bulabileceğiniz ağaçlar ile yeşil bir cennet görevi görüyor. Saat kulesi, Hadrianus Kapısı ve çeşitli camileri ziyaret ederek gezinizi canlandırabilirsiniz. Antalya’nın tarihi eserleri bakımından tüm güzellikleriyle karşımıza çıkan Kaleiçi, kültürel miras niteliğindedir.
Antalya Müzeleri
8. Antalya Müzesi
1922 yılında Öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından Birinci Dünya Savaşı’nın ardından bölgeyi işgal eden güçlerin yağmalayıp zarar verdiği eserlerin dışında kalan eserlerin korunması amacıyla kurulmuştur. 1972 yılında günümüzdeki binasına taşınmıştır.
Antalya Müzesi; 30 m2’lik bir alanda 14 sergi salonunun yanı sıra heykel ve birtakım farklı eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden meydana gelmektedir. Bunun yanı sıra, Pamfilya, Likya ve Pisidya’nın önemli bir kısmı; Antalya Müzesi’nin sorumluluğu altındadır. Her yıl sayısız kazının yapıldığı Antalya’da çok sayıdaki kurtarma kazısı ve örenyeri çevre düzenleme çalışmaları Antalya Müzesi tarafından yürütülmektedir. Antalya Müzesi’nin içerisinde birçok salon bulunmaktadır. Şehrin her yerinden kısa sürede ulaşılabilecek bir yerdir. Gezilecek Antalya müzeleri arasında ilk sırada bulunmaktadır.
9. Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi
Türk gelenekleri ve Türk kültürünü en renkli öğeleriyle yansıtan bu müzenin önemi çok büyüktür. Geleneksel Türk halk kültürü öğelerini belgelemek ve gelecek kuşaklara tanıtmak amacıyla kurulan bu müze; Suna ve İnan Kıraç tarafından yaptırılmıştır. Kaleiçi’nde korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen iki binanın satın alınmasının ardından bu binalar; 1993-1995 yıllarında restore edilmiştir. Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi; 18 Mayıs 1996 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Antalya müzeleri arasındaki bu yapı; Geleneksel Antalya Evi ve Aya Yorgi Kilisesi olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, geleneksel Antalya evinin iki katlı bir örneği bulunmaktadır. İkinci kısmında ise Suna&İnan Kıraç koleksiyonuna ait Çanakkale seramikleri sergilenmektedir.
10. Likya Uygarlıkları Müzesi
Demre ilçesinde bulunan Antalya müzeleri arasındaki bina, 2015 yılında ziyaret açılmıştır. Antalya’nın tarihi yerleri arasındaki birçok eseri sergilemektedir. M.S 2. Yy’da yapılan tahıl ambarı olan yapı müzeye dönüştürülmüş ve Likya eserlerinin sergisini yapmaktadır. Eskiden denizle bağlantısı olan müze binasının bulunduğu yer Andriake kenti bugün bataklıktır. Eskiden deniz ticaretinin canlı olduğu bir yer olduğu müzede zeytinyağı ve şarapların taşınmasını tasvir eden bir canlandırma bulunmaktadır. Döneme uygun tasarımı sayesinde ziyaretçilerin ilgisini çeken müzeye mutlaka uğramalısınız.
Antalya Antik Kentleri
11. Aspendos Tiyatrosu
Antalya şehir merkezinin 25 mil doğusunda yer alan Roma tiyatrosu Antalya antik kentleri arasındadır. Ayrıca yaklaşık 15.000 seyirci barındırmaktadır. Aspendos vatandaşları için sosyal yaşamın en önemli özelliği, “Tanrıların ülkesi ve İmparatorluk Evi” ne adanmış, 3. yüzyılın gladyatör ve vahşi hayvan gösterileriydi.
Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan tiyatro, belediye tarafından koruma altına alınmıştır. 2. Yüzyılda inşa edilerek 20 bin kişi kapasitesi bulunmaktadır. O devirde bile böyle muazzam yapılar görmek ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Günümüzde de hala opera, bale ve dans gösterilerini barındıran bu yer, her yıl turist akınına uğramaktadır. Antalya turistik yerler listesine eklemeniz gereken bu yer çok sıcak olduğu için yanınızda su ve resim içinse fotoğraf makinesi bulundurmanızda fayda var.
12. Antik Perge
Antalya merkezine daha yakın olan Antik Perge, 1300’lü yıllardan kalma zengin bir ticaret limanıydı. Yöre halkı bölgeyi fethettiğinde Büyük İskender’i ağırladı ve yıllarca Perge’yi hükümdarlığının bir üssü olarak kullandı. Ne yazık ki, Bizans döneminin çöküşünün başlangıcı oldu, çünkü kıyı şeridi deniz ticaret limanı olarak önemini azaldı ve halk yoksullaştı. Ortasından bir su kanalı geçmesi, çeşmesi ve iki hamamıyla bu kent UNESCO milli değerler listesine alınması için önerilmiştir.
Antalya antik kentleri arasındaki yapılaşma kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda iki ana caddeden oluşmuştur. 12 Bin kişilik stadyumuyla da heybetli bir görünüm sunan Antik Perge, yerli ve yabancı turistler için ilgi çekici bir yer haline gelmiştir. Ayrıca adının İncil’de geçmesinden dolayı da Hristiyanlar için kutsal bir yer olmuştur. Antalya tarihi yerler arasında ilgi uyandıran bu antik kent, her yıl yapılan kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor.
13. Termessos
Güllük Dağının kenarında inşa edilen bu Pisidya şehri, Antalya ören yerleri arasında en önemlilerindendir. 1665 metre yükseklikte bulunmaktadır. Büyük İskender’in fethedemediği birkaç şehirden biri olarak bilinir, yüksek irtifası onu Antalya’daki diğer tarihi kalıntılardan ayırır.
Ne yazık ki, su kemerini ve su kaynağını yok eden bir deprem, yerlileri burayı terk etmeye zorladı. Büyük kayalıkların ve çalılıkların arasına saklanmış Termessos, deniz seviyesinden 1000 metre yüksektedir. Doğa yürüyüşleri için imkân veren bu kent, gezi severlerin yardımına koşuyor. Temiz havası ve dinlendirici bir ortam için burayı Antalya tarihi yerler rehberinize ekleyebilirsiniz.
Bölgede sadece zeytin yetiştiği için yerliler yiyecek almak için başka yerlere gidiyordu. Yerlilerin yaptığı bu seyahatler sonucunda şehir gelişmiş ve Büyük İskender’in ilgisini çekmiştir. Fakat yükseklik ve doğal engeller sonucunda buraya ulaşamamıştır. Dağın tepesine çıktığınızda ise buna değeceğini göreceksiniz. Türkiye’nin en güzel doğalarından birinde, çam, yabani incir ve dağ çilekleri arasından geçilerek yapılan 30 dakikalık bir yürüyüşle zirveye çıkılabiliyor.
Termessos’un ilk sakinleri olan Pisidyalılar, kentin konumu ve yüksek surlarının sağladığı avantajla Büyük İskender’e teslim olmamışlar. Gymnasionun karşısında başlayan patikayı izlerseniz bu efsanevi direnişin kahramanı Alketas’ın orman içindeki mezarına zor bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Pontus Kralı Mithridates’e karşı da Romalıların yanında yer aldıkları için özerkliklerini koruyacaklardır.
Antalya antik kentleri arasındaki Perge’nin MS 5. yy.dan sonra terk edildiği anlaşılıyor. Gezinin başlangıcında nekropol sağınızda kalır. Kral Yolu’nu tırmanmaya başladığınızda Hadrianus Kapısı’ndan geçilir. Zorlu doğanın içinde yükselen yüksek şehir surlarını görünce Termessos’un Büyük İskender’e nasıl direnebildiğini daha iyi anlayacaksınız. Gymnasion ve hamamlara gelince tırmanışın ilk bölümü tamamlanmış olur. Solda tanımlanamamış bir yapı ve sağ tarafta da bir sütunlu cadde vardır.
Dört binden fazla mezar ile Termessos nekropolü antik dünyanın en büyük nekropollerinden biridir. En ilginç buluntulardan biri de Antalya Müzesi’nde sergilenen köpek lahdidir.
Tiyatroya giden patikayı izleyince bugün yıkılmış durumda olan Osbaras ve Attalos stoalarına gelinir. Osbaras şehre stoayı hediye eden zengin, Attalos ise Bergama kralıdır.
14. Arykanda Antik Kenti
Antalya antik kentleri arasındaki Arykanda, Finike ilçesinde birçok kişinin ilgisini çekmektedir. Elmalı ilçesiyle Finike ilçesinin arasında konumlanan antik kent; en eski yerleşim yerleri arasında yer almaktadır. Arykanda Antik Kenti’nin havasını soluduğunuzda seyahatinizin rotasını gerçekten doğru bir yere çevirdiğinizi hissetmektesiniz. Antik kentin yapılış tarihi için net bir zaman verilemese de kalıntılar M.Ö 3000’li yıllarda yapıldığını göstermektedir.
Kentin keşfi ise 1838 yılında İngiliz asıllı bir kâşif tarafından gerçekleştirilmiştir. Antik Kent’in bir terası bulunmaktadır ve terastan itibaren merdivenler sizleri karşılamaktadır. Merdivenlerle birleşen bir tiyatro karşınıza çıkacaktır. Tiyatro eski bir görünüme sahip ancak korunması yapıt hakkında bilgi vermektedir. Antik kentte nekropol adı verilen toplu mezarlar ve lahitler de yer almaktadır.
15. Antiphellos Antik Kenti
Antiphellos Antik Kenti, Antalya antik kentleri arasında Kaş ilçesinde yer alan ve tarihi Likya dönemine kadar uzanan bir yapıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Şuanda pek fazla bilgi elimizde kalmasa bile yine de tarihsel doku açısından önemli bir yapıttır. Antik Kentin, Yunan döneminden kalan ve Roma İmparatorluğu döneminde var olduğu tahmin edilen izleri bulunmaktadır.
Antik kentte günümüzde kaya mezarları ve gotik mezarlıklar vardır. Ayrıca anıtlar, kitabe ve yazıtlar yine antik kente gidilerek görülebilecek yapıtlar arasında yer almaktadır. İstediğiniz zaman bu antik kente giderek ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca ücretsiz girişe sahip olduğundan dolayı tarihi dokuları merak eden gezginler için tercih edilebilecek bir yerdir.
16. Soura Antik Kenti
Soura Antik Kenti; Antalya’nın Kale ilçesine yakınlığıyla bilinen muhteşem bir yapıdır. Adından da anlaşılacağı üzere antik kent Soura isimli bir köyün sınırları içerisinde bulunmaktadır. Başta yerli turistler olmak üzere yabancı turistlerin de ilgisini çeken tarihi bir dokudur. Yunan geleneğini yansıtan bu antik kent, M.Ö. 6. Yy’dan beri varlığını gösteren izlere sahiptir.
Antalya tarihi yerler arasında önemli bir konumdadır. Kentin sınırları içerisinde Bizans Kilisesi bulunmaktadır. Ancak bu kilise şuanda kullanılmamaktadır, harap olmuş durumdadır. Antik kentinin yakınlarında sulak alanlar ve muhteşem bir manzara vardır. Bu yüzden birçok gezginin dikkatini çekmektedir.
17. Lyrboton Antik Kenti
Pek bilinmese de Antalya kent merkezine en yakın olan bir antik kenttir. 2 bin 200 yıllık bilinen tarihi ile en eski zeytinyağı üretim köyü olan Lyrboton Kome Antik Kenti ; Kepez Belediyesi, Antalya Müzesi ve Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile 4 yıllık bir çalışma sonrası gün yüzüne çıkarılarak 2018’de Antalya tarihi yerler arasında ziyarete açıldı.
Kazılarda ortaya çıkarılan bilgilere göre köy, en kapsamlı zeytinyağı üretim merkezi olarak gösteriliyor. Kazılar sonunda ortaya çıkarılan antik kentte; Roma döneminde ve sonrasında kullanılmış olan konutları, çok sayıdaki zeytinyağı işliğini, Roma Dönemine ait bir hamamı, 4 adet kilise ve şapeli, kayalara oyulmuş su sarnıçlarını görebiliyorsunuz. Antik kentin 2 km kadar olan yürüyüş yolunu, muhteşem bir Antalya manzarasında yapabiliyorsunuz.
18. Phellos Antik Kenti
Her ne kadar sadece tarihi kalıntıları görmek için bir Antalya antik kent ziyareti planlayanlara tam aradıklarını veremese bile Antalya Kaşta bulunan Phellos Antik Kenti, doğal ve huzur veren manzarası kesinlikle görülmeye değer bir yer olmasını sağlıyor. Kent, Kaş ilçesindeki Çukurbağ Köyü’ne 2 km bir mesafede bulunuyor.
Kalıntıların büyük kısmı kaya mezarlarından oluşmaktadır. M.Ö. 4. yüzyıla dayanmakta olan Phellos kentinin yapısını gösteren lahitler de bulunmaktadır. Kentin tam karşısında gezi planınıza dâhil etmeniz gereken Antiphellos Antik Kenti yer almaktadır. Ziyaretinizde, Kaş’a 12 km bir mesafedeki tepe noktada olan Felen Yaylası üzerinde harika bir manzara sizi beklemektedir. Bölgedeki her güzel antik kentlerin çoğunda, bir Likya izine rastlamak mümkün oluyor.
19. Letoon Antik Kenti
Bir antik Likya yerleşim yeri olan Letoon Antik Kenti’ni Fethiye–Kaş karayolu 65. Kilometresinde bulunan Kumluova Köyü yakınlarında ziyaret edebilirsiniz. Kent çevresinde bulunan Ksanthos Antik Kenti (Xanthos) ile birlikte Likya Birliği için en nemli kentler arasında gösteriliyor ve 1988 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi içinde yer buluyor. Kentte bulunan arkeolojik değerdeki eserler, Likya dilinin en uzun ve önemli metinlerini gösteren taş yazıtlardır.
Antalya antik kentleri arasındaki Letoon Antik Kenti ziyaretinizde; Leto, Apollon ve Artemis tapınaklarını, kilise-manastır kompleksini, giriş kapısını ve kutsal yolunu, Hellenistik Döneme tarihlenmiş olan bir tiyatro kalıntılarını ilginç bulabilirsiniz. Beacon Gemisi’nde görevli olan bir İngiliz Deniz Kuvvetleri teğmeni Rd. Hoskyn tarafından keşfedilen kent, antik çağ döneminde Likya’nın dini merkezi olarak bilinmektedir. Letoon’un aynı zamanda Fethiye’den başlayan ve Antalya’ya dek devam eden Likya Yolu yürüyüş rotası parçası olduğunu bilmelisiniz.
20. Olympos Antik Kenti
Bir liman kenti olan bu tarihi mekan, 2375 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı’nda bulunuyor. İ.Ö 172-173 yıllarında yapılan kentin bu tarihlendirmesini yapılardaki mimari özelliklerden anlaşılmaktadır. Roma imparatoru Markus Aurellius tarafından yapılan kentte ortaya çıkarılan Antalya tarihi eserler arasındaki en dikkat çekici eser Kaptan Eudomos’un Lahdi’dir.
Lahitin üzerinde yalan bir yazıt ve kendi gemisinin şeklini içermesi oldukça değerlidir. Ayrıca nehir kenarında bir kent olduğu için ziyaretinizi daha renkli bir hale getirecektir. Tapınak binası, freskler ile süslü kilise ve agora da inceleyebileceğiniz yerlerdir. Kentin girişine ormandan ulaşabilir ve sonunda Olympos Plajı’na uğrayabilirsiniz.
21. Phaselis Antik Kenti
Hem doğa ile baş başa bir gezinti yapabilir hem de Antalya gezilecek tarihi yerler hakkında bilgi edinebilirsiniz. Kemer’in 16 km batısında bulunan kent, Rodoslular tarafından M.Ö 7 yy.da kurulmuştur. Liman kenti özelliğindeki yer, “Korunmuş, Kuzey, Savaş ve Güneş Limanı” olmak üzere 4 limandan oluşuyor.
M.Ö 1 veya 2. Yy’lara kadar giden tiyatro, hamam ve agora gibi mekanlardan oluşan kentin ortasından bir cadde geçmektedir. Kent M.Ö 333 yılında Büyük İskender, M.S 2. Yüzyılda Roma’ya daha sonra Bizans’a ve en son olarak da Anadolu Selçuklu hakimiyetine girdikten sonrada biraz kullanılmış ve sonra aktifliğini yitirmiştir. 3 tarafı da denize bakan kent ziyaretçilerine büyüleyici bir ziyaret sunuyor.
22. Xantos Antik Kenti (Ksantos)
Kınık Beldesi’nde bulunan kent, iki tepe üzerinde yer almaktadır. Likya ve Roma Akropolü olarak adlandırılan bu iki yer, Antalya tarihi mekanlar arasında yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağıdır. Kazılarda ortaya çıkan tarihi eserler nedeniyle şehrin kuruluşu İ.Ö 8. Yy’a kadar gidebilmektedir.
Pers Kumandanı Harpagos, Büyük İskender, Mısır Hanedanı Ptolemaios, Suriye Kralı 3. Antiokhos gibi önemli tarihi kişilikler tarafından ele geçirilmiş bir şehirdir. Bizans’a gelindiğinde ise dini bir merkez haline gelmiş ve yeni yerler inşa edilmiştir. Roma Devri Tiyatrosu’nun yanı sıra kanatlı yaratıklar olan “Harpy” kabartmalarının bulunduğu anıt, Agora ve Likya dilindeki bir kitabe ile geçmişe ışık tutmaktadır.
23. Myra Antik Kenti
Antalya’daki tarihi yerler arasındaki Myra Antik Kenti, deniz ulaşımı ve ticareti bakımından ünlü bir kentti. İ.Ö 5. Yüzyıla kadar tarihlendirilmesi ise yazıtlar ve sikkelerden öğrenilmektedir. Özellikle İ.Ö 2. Yy’da aktif bir kent olmaya başlayan Myra’da yeni yapılar inşa edilirken eskileri onarılmıştır. Hem dini hem de ticari yönden aktifleşmesi ise Bizans döneminde olmuştur.
Dünyaca ünlü Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos İ.S 4. Yüzyılda buraya piskopos olduktan sonra yine kendi adında bir kilise yaptırmıştır. Kilise hala canlı bir şekilde Antalya tarihi yerler içindedir. 12. Yy’a gelinceye kadar Arap baskınları ve su taşkınları nedeniyle köy halini almıştır. Günümüzde ziyaret edilmesi gereken Antalya’nın tarihi yapıları arasında en güzel yerlerden biri de tiyatro ve pencereleri andıran kaya mezarlarıdır.
24. Rhodiapolis Antik Kenti
Kumluca ilçesinde bulunan kent, Rodoslular tarafından kurulmuştur. Yunan tarihçi Theopompos’a göre kent adını yunan mitolojisinde iki kahinden biri olan Mopsos’un kızı Rhodos’tan alır. Dünyadaki lk hastanenin Herakleitos tarafından burada kurulması işe şehrin önemini gösterir. Likya’nın en zengin insanlarından biri olan Opramoas ise 141 yılında yaşanan depremden sonra kentin büyük bir kısmını yenilemesi ile gönülleri kazanmıştır. Ayrıca yoksullara da sağladığı imkanlarla bilinmektedir. Anıt mezarında Opramos’un resmi ilişkilerinin sıralandığı 64 belge bulunmaktadır. Nekropol alanları, su sarnıcı, Asklepios, tapınak, hamam, kilise ve 1500 kişilik bir tiyatroya sahip olan kent Antalya’nın tarihi mekanları açısından önemlidir.
25. Aperlai Antik Kenti
Akarsu anlamına gelen kent, Antalya tarihi yapılar arasında ufak bir Likya liman kenti olarak ziyaretçilerini beklemektedir. M.Ö 5 ve 4. Yüzyıla giden Antalya tarihi eserler geçmişe ışık tutmaktadır. Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye eserine göre 16. Yüzyılda terk edilmiştir. Kentteki kalıntılara bakıldığında koruma amacıyla kuleler ve surlar ile çevrildiğini görebiliyoruz. Kaş’tan tekneyle veya Üçağız’dan kayıkla ulaşabileceğiniz kent, manzarasıyla oldukça görkemlidir. Batı duvarı ise en iyi korunmuş surlardandır. İki kuleli olduğu bilinen kapısı, harap olsa da şehre giriş kısmında anlaşılmaktadır. Ayrıca iki hamam kalıntısı ve kilise kalıntısını ziyaretiniz sırasında görebilirsiniz.
Giriş Ücreti: Yok
Ziyaret Saatleri: Her gün açık
26. Apollo Tapınağı
Antalya turistik yerler hakkında bilgi verirken antik dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden birisi olan bu mekandan bahsetmemek olmaz. Aydın’ın Didim ilçesinde bulunan önemli bir yapıdır. İnşa edilmesine M.Ö. 560 yılında başlanmasına rağmen inşa sürecinin hiçbir zaman bitirilmediği bilinmektedir. Antik dünya içerisindeki en büyük üçüncü kutsal alan olmasından dolayı hiçbir zaman bitirilmemesi söz konusu olmuştur.
Apollo Tapınağı; antik bir kent olmaktan ziyade kutsal bir yapıdır. Didyma ile ilgili bilgiler içeren ilk yazılı kaynak; Heredot olarak bilinmektedir. Bu dönemde, Apollon’un kutsal yeri; Persler tarafından M.Ö 494 yılında yakılmıştır. Ancak, M.Ö 311 yılında tekrar canlanan yapının inşa edilme sürecine devam edilmiştir. M.S250’den sonra mabet önemini yitirmeye başlamıştır. M.S 385 yılında Theodosios’un emriyle tamamen önemsiz olmuştur.
27. Patara Antik Kenti
Ovagelmiş Köyü’nde yer alan kent, 1988 yılında yapılan kazılarla birlikte ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Antalya’daki tarihi yerler arasında öneme sahip olmasının yanı sıra kıyıdaki caretta-carettaların yumurtlama bölgesidir. İ.Ö 13. Yüzyıla kadar giden kentte birçok seramik parçası çıkarılmıştır. Demir Çağı ve Orta Tunç Çağı’na ait eserler olduğu anlaşılmıştır.
Kent, İ.Ö 3. Yy’da Likya Birliği’nin başkenti olmuştur. Tiyatro ve meclis binası gibi en değerli yapılar Helenistik Çağ’da yapılmıştır. Dünyaca ünlü Noel Baba yani Saint Nicholaos’da Pataralı olduğu için önemli bir dini merkezdi. Ayrıca uzun bir dönem tahıl deposu olarak kullanılmış bir kenttir. Şehrin manzarasına ev sahipliği yapan İ.S 147 yılında inşa edilen Antalya’nın gezilecek yerleri içindeki önemli tiyatroyu mutlaka görmelisiniz.
Ziyaret Saatleri:
Kış Dönemi 08: 30-17:00(3 Ekim-14 Nisan)
Yaz Dönemi: 08:30 -19:30 (15 Nisan- 2 Ekim)
28. Selinus Antik Kenti
Gazipaşa ilçesinde bulunan antik kent, bir tepeye ve yamacına kurulmuştur. Tepe kısmında akropolü görebilirsiniz. Akropol, bir nevi iç kaledir. Burada sarnıç ve kiliseyi yakından inceleyebilirsiniz. Fidanlık caddesinden ilerlediğinizde ise anıtsal mezar, hamamları ve Şekerhane Köşkü’nü görebilirsiniz. Uğur Mumcu Caddesi üzerinde ise su kemerleri bulunmaktadır. M.Ö 6. Yüzyıla kadar giden kent, Antalya gezilecek yerler arasındadır. 9 Ağustos 117 yılında Roma imparatoru Trajanus bir savaş sonrasında geldiği bu tarihi yerde hastalanarak ölmüştür. Kentte yer alan ortaçağ kalesi merdivenlerine ulaşmak için taş yolun sonuna ilerleyebilirsiniz. 650 basamaklı merdivenle tepeye ulaşabilirsiniz. Kentin tepesinden manzara ise oldukça etkileyicidir.
- Adres: Koru, 07900 Gazipaşa/Antalya
29. Laerters Antik Kenti
Denizden 850 metre yükseklikte bulunan kenti dönemin önemli isimlerinden Strabon, göğüs şeklindeki bir tepeye inşa edilmiş olarak bahseder. Antalya tarihi eserler arasındaki bu kentte birçok kalıntı günümüze gelebilmiştir.
Bunlar tiyatro, sarnıçlar, hamam, agora ve mimari bir yarım daire şeklinde girinti olan exedradır. Alanya müzesinde sergilenen M.Ö 7. Yüzyıldaki yazıt kentin tarihi hakkında önemli bilgiler verir. Bu yazıtlar Fenike dilinde yazılmıştır. Şehir en ihtişamlı dönemini 1. Ve 3. Yüzyıllar arasında yaşamıştır. Helenistik dönemde korsanlar tarafından kullanıldığı için o döneme ait eser günümüze gelememiştir. Bugün Alanya Müzesi’nde sergilenen bir belgede askerlik terhis ve evlenme hakkı oldukça dikkat çekicidir.
- Adres: Laertes Antik Kenti, Gözüküçüklü Mevkii, Alanya / Antalya
30. Lyrbe Antik Kenti (Seleukeia)
M.Ö 3. Yüzyılda kurulan bu tarihi eser, Helenistik Çağ’da bir liman kentiydi. Fakat bulunan eserlerin birçoğu Klasik Çağ’a kadar gitmektedir. Side kentindeki halkın burada yaşadığı düşünülmektedir. Antalya tarihi yerler arasında bulunan kentte çıkarılan yazıtlarda kullanılan dil Side dilidir. Günümüzde yer alan harap kalıntılar Roma, Bizans ve Helenistik döneme aittir. Görebileceğiniz yapılar arasında agora, sur duvarları, kiliseler, mezarlar, hamamlar ve tapınaklardır.
Yaklaşık 40 yıl önce başlanan kazılarda çıkarılan eserler, Side Arkeoloji Müzesi’nde bulunmaktadır. Kente ulaşım bir orman yolundan sağlanmaktadır. Bu tarihi eseri her gün istediğiniz saat ve ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Kütüphane olarak tanımlanan bir yapıda Yedi Bilgiler Mozaiği oldukça dikkat çekicidir. Kalıntılara baktığımızda bu tarihi yerin Roma döneminde gelişmiş bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Bir dağ yerleşimi olan kentin manzarası da çok güzeldir.
- Adres: Lyrbe (Seleukeia) Antik Kenti, Manavgat, Antalya
31. Simena Antik Kenti
M.Ö 4. Yüzyılda aktif olarak kullanılan Simena Antik Kenti, günümüzde Kaleköy olarak anılıyor. Canlı bir şekilde günümüze gelebilen kale surları, Antalya gezilecek yerler arasında sizleri bekliyor. Büyüleyici manzaraya sahip olan bu tarihi yerin 500 metre ilerisinde ufak bir ada bulunuyor. Günümüze gelmeyen fakat denizin altında bulunan iskele, ev ve merdiven kalıntıları geçmişe ışık tutuyor.
Bu tarihi yerin ilk ismi M.Ö 1. Yüzyılda Pilinius tarafından anılıyor. Fakat Aperlai’de bulunan gümüş sikke ve Likya dilindeki kitabeden M.Ö 4. Yüzyıla ait olduğu anlaşılıyor. Kente girişte dikkat çeken en sağlam kalıntı Roma hamamı kompleksine aittir. Kalede ise iki lahit vardır. Dik bir patika ve tarihi merdivenlerle yavaşça kaleye ulaşabilirsiniz. Kentte yer alan 300 kapasiteli tiyatronun yanı sıra kaya mezarları, sarnıçlar ve kilise kalıntıları yer almaktadır.
- Adres: Simena Örenyeri-Üçağız- Kaleköy Mahallesi-Demre-ANTALYA
- Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi: 08:30-19:30 (15 Nisan-2 Ekim) | Kış Dönemi: 08:30-17:30 (3 Ekim-14 Nisan)
32. Selge Antik Kenti
Manavgat ilçesinde bulunan bu tarihi yer, merkeze 80 kilometre uzaklıktadır. Aspendos ile geçmişte ticari ilişkiler yürütmüş bir kenttir. Günümüzdeki Köprüçay üzerinde bulunan Pamfilya kentleriyle bağlantılı bir yerdir. Kaynaklara göre M.Ö 2. Yüzyılda kurulmuştur. Lidya krallığına, Pers egemenliği ve en son Büyük İskender’in egemenliği altına girmiştir. 13. Yüzyılda Türklerin egemenliği altına giren kent hemen öncesinde 20 bin nüfusla Bizanslıların hakimiyetindeydi. Günümüzdeki kalıntıların temeli akropolis , gymnasium, stadyum, stoa, köprü ve surlardan oluşmaktadır. M.S 3. Yüzyılda onarılan tiyatro, kentin en sağlam noktasıdır. Selge tarihi olmasının yanı sıra doğal ormanlarıyla da ünlüdür. Giriş ücreti yoktur.
- Adres: Altınkaya Mahallesi – Manavgat / ANTALYA
33. Syedra Antik Kenti
Seki köyünde bulunan antik kente giriş günümüzde sağlam bir şekilde kalan kapısından girilmektedir. M.Ö 7.yüzyıla kadar giden antik kent, 13. Yüzyıla kadar aktif bir şekilde kullanılmıştır. Surlar ile çevrili olan bu tarihi yerin su ihtiyacı küçük sarnıçlar ve su depolama havuzlarıyla karşılanırdı. Vaftiz mağarası olarak bilinen için freskler ile süslü ve dinsel amaçla kullanılan bir mağara vardır. Kentteki hamam kalıntısı ise oldukça görkemlidir. Bundan başka akropol, agora, tiyatro ve tapınak kalıntılar yer almaktadır. Kentte çıkarılan yazıtlarda kentte çok sayıda spor aktivitesi yapıldığı ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca bu yazıtlarda kentlilerin korsanlardan kurtulmak için tanrılardan yardım istedikleri de yazmaktadır.
- Adres: Syedra Antik Kenti, Seki Köyü, Alanya, Antalya
- Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi: 08:30-19:30 (15 Nİsan-2 Ekim) Kış Dönemi: 08:30-17:30 (3 Ekim-14 Nisan)
- Giriş Ücreti: Yoktur
34. Lmiyra Antik Kenti
Finike ilçesinde bulunan kente yaklaştığınızda tabela sizi karşılayacaktır. Toplu kaya mezarlarının bulunduğu kent, bir de antik tiyatroya sahiptir. Ayrıca tepeye tırmanarak akropol, yamaç evler, anıt mezar, Perikle Heronu anıtı ve surları yakından inceleyebilirsiniz. Gaius Caesar için İ.S. 4 yılında yapılan anıtsal mezar ise yolun alt kısmında yer almaktadır. Bu anıtsal mezarın yanında büyük bir sütun başını görebilirsiniz. Ayrıca caddenin ortasında bir dere aktığı gibi birçok binayı burada inceleyebilirsiniz. Güzel manzarası ve temiz havası nedeniyle yaz aylarında birçok piknikçi buraya akın etmektedir. Ziyaretiniz sırasında derede yüzme şansını da elde edebilirsiniz. Antalya’nın tarihi yerleri arasındaki Lmiyra, kayıtlara göre İ.Ö 5. Yüzyılda yerleşim olarak kullanılmıştır.
Adres: Yuvalılar Köyü, Turunçova, Finike, Antalya
35. Korydalla Antik Kenti
Kumluca merkeze 1 km uzaklıktaki kent, günümüzde Hacıveviler bölgesinde bulunuyor. Yunanca Korydos yani Tarlakuşu kelimesinden türetilmiştir. İsminin öğrenildiği kaynaksa Marcus Aurelius’un onurlandırıldığı bir heykeldir. Kentte Likya dilinde bir kitabe yer almaktadır. Kent, Likya birliğine katıldığı için Rhodiapolis ile birlikte araştırılması gerekiyor. Kentin ilk ismi M.Ö 480 yıllarında duyulmaktadır. Günümüze pek fazla kalıntı gelemese de görülebilen kalıntılar, su yolu, hamam, sarnıçlar, mozaikli bir yapı ve kaya mezarlarıdır. Tepe kısımda merdivenler, sarnıçlar ve Likya mezarı vardır. Kentin dağılımı iki tepe ve eteklerine kurulmuştur.
- Adres: Koydalla Antik Kenti, Hacıveliler, Kumluca / Antalya
Antalya Kiliseleri
36. Hıdrellez Kilisesi
Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Hıdrellez Kilisesi, ilçedeki Hacı Mehmetli Köyü’nde yer almaktadır. Alanya merkezinden yola çıkarak bu kiliseye gitmek istediğinizde 10 km kadar yol kat etmeniz gerekmektedir. Antalya kiliseleri arasındaki Hıdrellez, günümüzde de kullanılmaktadır. Özellikle, Hıdrellez zamanlarında birçok turistin uğrak yeri olarak kullanılmaktadır.
Kiliseye gidilerek piknik yapılmakta ve sulak bir alanın yakınlarında bulunduğundan dolayı eğlenceli vakitler geçirilmektedir. Kilisenin tarihi dokusu hakkında bilgi edinmek isteyenler içerisinde gezebilirler. Kilisede sarnıçlı şapel bulunmaktadır. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebini yansıtan bir kilise olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde kilise yıpranmış ve tarih kokan yapısıyla karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar 1873 yılında onarılsa bile; süslemelerin bozulduğu gözlenmektedir.
37. Noel Baba Kilisesi
Antalya kiliseleri içindeki Noel Baba Kilisesi, Demre’de bulunmaktadır. Noel Baba olduğu düşünülen Aziz Nikolaos’un ölümünün ardından yaptırılmış bir kilisedir. Antalya kültürü adına önemli bir yapıdır. Kaş ve Finike arasında bulunan Derme’de yer alan Noel Baba Kilisesi; çeşitli üniversitelerden öğretim üyelerinin katıldığı kazı çalışmalarına ev sahipliği yapmıştır.
Noel Baba’nın sonsuz uykusuna bu mekanda daldığına inanılmaktadır. Bu kiliseyi, yılın her döneminde ziyaret etmek mümkündür. Kilisenin duvarlarına varlığına inanılan birtakım mucizeler resmedilmiştir. Buna ek olarak, Antalya Müzesi’nde Aziz Nikolaos’a ait olduğu düşünülen kemikler sergilenmektedir. Noel Baba Kilisesi; her gün açıktır. Kış dönemi (1 Ekim- 1 Nisan) için 17.00’de kapanmaktadır. Yaz döneminde (1 Nisan – 1 Ekim) 19.00’da kapanmaktadır.
Diğer Tarihi Yerler
38. Alara Han
Antalya’nın Alanya ilçesinde yer alan ve tarihi dokusuyla turistleri kendisine çekmeyi başaran Antalya tarihi eserler arasındaki bir diğer mekan Alara Han’dır. Alara Kalesi’ne 800 metre uzaklıkta olduğu için kaleyi görmeye gelen yerli ve yabancı turistler ardından hana gelerek seyahatlerine devam etmektedirler. Alara Çayı’nın hemen yakınlarında bulunan Alara Han; 2000 metrekare bir alan üzerine inşa edilmiştir. İnşa edildiği sıralarda kervansaray olarak tasarlanmıştır.
1231 yılında Alanya’da kervansaray olarak inşa edilen han; Anadolu Selçuklu Devleti tarafından inşa edilmiştir. Şuanda turistlerin ihtiyacına yönelik tasarlanarak kullanıma açıktır. Alara Han günümüzde bir alışveriş merkezi olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda hanın içerisine restoran yapılmıştır. Böylece turistlerin acıktıklarında ziyaret edebilecekleri bir mekan haline de getirilmiştir. Ayrıca inşa edildiği sıralarda yapılan kervansaray; şuanda içerisinde çeşme, mescit ve hamamla hizmet vermektedir.
39. Gelidonya Feneri
Antalya tarihi yapılar içinde bulunan Gelidonya Feneri, Teke Yarımadası’nın en uç noktasında harika manzarası ile ulaşılması bir yerdir. Fener, dünyaca bilinen ünlü antik Likya yolu üzerindedir. İlk olarak 1934 yılında Fransızlar tarafından inşa edilen fenerin hizmete açılış tarihi olarak 1936 yılı gösteriliyor. Fenerin işletmesini 3 kuşaktır aynı aile yapıyor. Denizden 3 km içeride olan fener 237 metre yüksekliğiyle ülkemizin en yüksek deniz feneridir.
Karaöz, Adrasan ve Kumluca arasındaki bu yere ulaşmak biraz zahmetlidir. Karaöz’e ulaştıktan sonra 4 km civarında kara yolu ile gidebilseniz bile, kalan 2-4 km’lik yolu yaya olarak sürdürmeniz gerekir. 2000’li yıllara kadar, elektrik ulaşmadığından elle çalıştırılmış. Zor ulaşacağınız Gelidonya Feneri, 2007 yılında güzelliği tescillenmiş ve zahmetinize değecek bir manzaraya sahiptir. Manzara, dikine sıralanan ve üzerinde yerleşimi olmayan beş adalara bakıyor. Doğu tarafında Antalya’nın Maldivleri olarak bilinen Sulu Ada, batı tarafında ise Korsan Koyu yer almaktadır.
40. Evdirhan
1219 yılında Selçuklu Sultanı I.İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Bu tarihi alanın yeniden canlandırılması adına bugüne kadar birçok faaliyet gerçekleştirilmiştir. Evdirhan; Antalya- Korkuteli yolu üzerinde Yukarı Karaman Düzler çamı bölgesinde yer almaktadır. Aynı zamanda, Termessos antik kentine oldukça yakındır. Antalya şehir merkezine 18km uzaklıkta bulunmaktadır.
Evdirhan’ın bilhassa taç kapısının Türk taş ve oymacılık sanatının en güzel örneklerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür. Evdirhan’ın cephe duvarları 1.5m kalınlığa sahiptir. Bunun yanı sıra, kemerlerin üzerine oturtulmuş 7.3m yüksekliğinde tonozlarla örtülü gözler bulunmaktadır. Bu gözler; aynı zamanda orta avluya bakmaktadır. Evdirhan’ın içerisinde yolcular için ayrılmış özel kısımlar bulunmaktadır. Antalya gezilecek yerler içindeki handa yolcular için özel olarak tasarlanmış odalar vardır.
41. Saat Kulesi
Kale kapısı bölgesinde bulunan kule, şehir merkezinde olduğu için kolaylıkla ulaşılabilir. 1901 yılında inşa edilen saat kulesi, 2. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. Yıldönümünü kutlamak için yapılmıştır. Sadrazam Küçük Said Paşa’nın isteği üzerine yapılan bu yapıdaki saat ise Alman İmp. 2. Wilhelm’den hediye olarak gelmiştir. 14 metre yüksekliğinde olan kule, beş köşelidir. Antalya tarihi mekanlar arasında bir simge olan kule, bir kaidenin üzerine oturtulmuş daha dar bir kuleyi içerir. Saati ve kadranı 1974 yılında değişen yapıda bugün bir çan ve Hz. İsa, Hz. Meryem ve bir aziz kabartması görülebilmektedir. 2. Abdülhamit döneminde saat kuleleri sıkça yapılmaya başlandığı için İzmir tarihi yerler içinde de herkesin bildiği bir saat kulesi vardır.
42. Karain Mağarası
Antalya’nın Yağca köyünde bulunan Karain Mağarası, 500Bin yıl önce bir yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösteriyor. Eski çağlardan itibaren yerleşim yeri olarak bulunmuş bu yer, günümüzde turistlerin ilgi gösterdiği, Antalya tarihi eserlerinin arasında geliyor. Yapılan kazılar ile bulunan kalıntılar ise müzelerde sergilenmektedir. Sergilenen kalıntılardan da anlaşılacağı üzere farklı hayvan kemikleri, seramikler ve boncuktan yapılan materyaller bulunmuştur.
Oyuk sütunlar ve oyma şeklinde göze çarpan mağara, ziyaretçilerine farklı bir hava yaşatıyor. Fotoğraf makinesini alanlar buralarda gezerek farklı fotoğraflar çektiriyorlar. İçeride bulanan duvarlarda farklı resim ve yazı türlerini de gören insanlar Karain Mağarası’ndan büyülenmiş bir vaziyette ayrılıyorlar. Yapılan ziyaretlerin büyük bir kısmı turistik ziyaretler olup, bunun dışında araştırma amaçlı ziyaretlerde yapılmaktadır. Antalya gezilecek yerler listenize eklemeniz gereken yerlerden olan Karain Mağarası, sizleri bekliyor.
43. Hadrianus Kapısı
Üç kapılar olarak da adlandırılan bu yapı, Roma imparatoru olan Hadrianus adına yapıldığı bilinmektedir. M.S 130 yılında yapılarak, kapının üstünde bulunan yazıda da Hadrianus adına yapıldığı yazmaktadır. Kapının yanlarında 2 adet bir sütun bulunmaktadır. Bunlardan biri Selçuklu sultanı tarafından yaptırılırken diğeri Roma döneminde yapılmıştır. Ziyaretçilerin dikkatini çeken bir diğer özellik ise kapının üzerine kabartma halinde yapılmış, yetiştirilen çiçeklerin ve meyvelerin resmidir.
Antalya’daki 200’e yakın bitkinin resmini kaydeden bu yapı, Antalya gezilecek yerler açısından oldukça öneme sahiptir. Ayrıca turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Evliye Çelebi’nin seyahatnamesine konu olan Hadrianus Kapısı, 55 yıl önce restore edilse de çiçekli kısımlara dokunulmamıştır. İmparator ve ailelerin heykellerinin de bulunduğu tahmin ediliyor. Fakat günümüze ulaşan bir heykel bulunmuyor. Türkiye tarihi yerler arasında bulunan bu yeri asla kaçırmayın.
44. Kırkgöz Han
Günümüzde turistik bir tesis olarak kullanılan Kırkgöz Han’ın geniş bir avlusu vardır. Mekanlar ise bu avlu etrafına sıralanmıştır. 1236-1246 yılında 2. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmış tarihi bir eserdir. Hanın restorasyonu sırasında şadırvan ve seramik fırınını kalıntılarının bir kısmı keşfedilmiştir.
Handa yer alan kitabede ise yapım tarihi ve yaptıranla ilgili bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kitabenin son kısmında sadece 13 sayısı yazılıdır. Özgün ve eşsiz Selçuklu mimarisinin örneklerinden olan bu tarihi yer, doğudan batıya seyahat edenlerin bir durak noktası olmuştur. Avludaki mekanlar revaklar ve kemerler ile birbirine bağlanmıştır. Hanın inşa edildiği malzeme ise moloz taştır.
- Adres: Bıyıklı Mahallesi, 07190 Döşemealtı/Antalya
45. Kargıhan
1236-1246 yılları arasında yapılan Kargıhan, Antalya’nın tarihi yerleri içinde yer alıyor. Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılan bu tarihi eserin kitabesi yoktur. Bu nedenle tarihlendirmesi yapının özelliklerine göre yapılmaktadır. Eserin dış duvarları oldukça kalın ve güçlüdür. Bu nedenle günümüze kadar büyük bir kısmı gelebilmiştir. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan han, kare planlı olarak yapılmıştır. Roma, Selçuklu ve Osmanlı döneminde kullanılmıştır. Öncesinde bir kervansaray olduğu düşünülüyor. Açık bir avludan ve çevresinde sıralanan mekanlardan oluşmaktadır. Avluya açılan taç kapı oldukça görkemlidir.
- Adres: Beydiğin köyü / Manavgat / Antalya