kultepe kanis tarihi ziyaret saatleri giris ucretiPin
Ana sayfa » Kültepe Kaniş Tarihi | Kültepe Tabletleri | Mimari Yapılar | Ziyaret Saatleri

Kültepe Kaniş Tarihi | Kültepe Tabletleri | Mimari Yapılar | Ziyaret Saatleri

Kültepe Antik Kenti Hikayesi

Kaniş harabelerine ev sahipliği yapan Kültepe Antik Kenti tarihi, geçmişe ışık tutuyor. Hititlerin yaşam tarzını yakından görebileceğiniz bu antik kent; dini, sosyal, kültürel ve ticari yaşamı gözler önüne seriyor. Karum kavramı, M.Ö 20. yüzyılda Eski Asur ticaret merkezleri olarak kullanılıyor. Kültepe’de yer alan Kaniş kasabası da Hititlerin Anadolu’da kurulan ilk kalıntılarındandır.

Antik kent, bir höyük ve onu çevreleyen karumdan oluşuyor. Kültepe’nin tarih boyunca önemli bir kent olmasının sebebi ticaret yolları üzerinde bulunmasıydı. Günümüzdeki isminin Kültepe olması, uzaktan bakıldığında kül rengine benzeyen bir tepe olmasından geliyor.

Kültepe – Karahöyük olarak da adlandırılan bu kent, 20 metre yüksekliğinde bir höyüktür. Yani, tepe bir noktaya kurulmuştur. Yerleşimin boyutları 550 x 450 metredir. Kentte Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Asur Koloni Dönemi, Demir Çağı, Helenistik ve Roma dönemine kadar tarihlendirilen 18 katmak yer alıyor.

Günümüzde Kültepe’de bulunan 30 dekovil vagon ve demiryolu, Atatürk’ün emriyle yerleştirilmiştir. Bu vagonların amacı kazılardan çıkarılan toprağı kolay bir şekilde taşıyabilmekti. Böylelikle kazı çalışmaları hızlanabilecekti. Vagonlar 1998 yılına kadar kullanılmıştır.

kultepe dekovil vagonlarPin
kultepe-dekovil-vagonlar

Kültepe Antik Kenti Hakkında Bilgi

Günümüzden 4000 yıl önceki şehirlerle kıyaslandığında ilk 10’a girebilecek bir büyüklüğü vardı. Anadolu’da tarihi başlatan bir kent olarak da bilinmektedir. Bunun en büyük sebeplerinden biri Asurluların Anadolu’ya ticaret için Kültepe’ye gelmesidir. Bu sayede kent dışarıya açabilecek gücü kendinde bulabilmiş ve ticaret ulusal bir hale gelmiştir.

Kültepe’nin ticaret merkezlerinden biri olmasının sebebi Anadolu’nun zengin maden yataklarıdır. Bakır, altın ve gümüş en önemli madenler olarak kullanılmıştır.

Özellikle bakır ve kalayın karıştırılarak silahların yapılması oldukça önemli bir noktadır. Fakat kalay Anadolu’da o zamanlarda çok bulunmayan bir madendi. Asurlular da kayalı dışarıdan getirerek Anadolu insanına satmaktaydı. Bu iki madenin karıştırılmasıyla tunç ve bronzdan silahlar yapılmıştır.

Tabii ki dışarıdan gelen tek şey kalay madeni değildi. Bunu fırsat bilen Asurlular lüks ve pahalı malları da Anadolu’ya getirmiştir. Bunlar takı, aksesuar, kumaşlar ve işlenmiş eşyalardı.

Özellikle Anadolu’ya getirilen rengarenk kumaşlar Babil modasına uygun bir tarzdaydı. Maden ve tekstil üzerine Anadolu’da oluşturulan bu ticaret sistemi, hayatını yaklaşık 300 sene sürdürmüştür. Bu ticaretin merkezi de Kültepe Antik Kenti olmuştur.

Kültepe’de oldukça sistemli bir ticaret yapan Asurlular, zaman geçtikçe Anadolu’ya yayılmıştır. Peki, bu nasıl bir sistemdi? Neredeyse günümüzle benzer bir ticaret sistemi vardı. Satılan malların kaydı ve muhasebesi yapılırdı. Yani malları kimin alıp kimin sattığı bilinmekteydi.

Kültepe Antik Kenti, hem gözde bir şehir hem de diğer devletlerin ele geçirmek için istek duyduğu bir kentti. Bu nedenle tarihte iki sefer yakılıp yıkılmıştır. Bu yangınlar önemli tahribatlara yol açsa da kalıntıların günümüze kadar gelebilmesini sağlamıştır.

Kültepe Antik Kenti’nde Yerlilerin Meslekleri

  • Polislik
  • Çamaşırcı
  • Derici
  • Marangoz
  • Çömlekçi
  • Berber
  • Rahip
  • Dokumacı
  • Müzisyen
  • Hancı
  • İnşaat Ustası
  • Gemici

 

Kültepe’de İlk Kazılar

Kültepe, 19. yüzyıllarda artan kazı çalışmalarından nasibini almıştı. Ortadoğu’da kazı yapan araştırmacıların hedefi estetik ve tarihi açıdan eserleri ortaya çıkarmak, geçmiş hakkında bilgi almak, eski dilleri çözümlendirmek ve eserleri müzelere aktarmaktı.

Bu yıllarda Kapadokya Tabletleri, Avrupa’da satılmaktaydı. Fakat nereden geldiği bilinmemekteydi. Bu tabletlerin kaynağını bulabilmek için çeşitli araştırmacılar 1893 – 1894 tarihinde yola koyulsa da başarılı olamadı. Bedřich Hrozný adlı Çek asıllı Alman Asurolog, 1925 tarihinde tesadüfen Karum’u keşfetti.

Türk Tarih Kurumu, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ise 1948 tarihinden itibaren burada kazı çalışmalarını sürdürmektedir. Çıkarılan buluntuların ait olduğu uygarlıklar; Roma, Pers, Asur, Erken Hitit, Helen ve Tabal’dır (Geç Hitit).

Günümüzde bu eserler Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi içerisinde ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Tabletlerin birçoğu da British Museum, Louvre Müzesi ve diğer Amerikan Müzesi’nde  insanların hayal güçlerinin canlandırıyor.

Kültepe Antik Kenti Çıkarılan Buluntular

kultepe mimari yapilariPin
kultepe-mimari-yapilari

Kültepe’de çıkarılan eserlerin tarihi M.Ö 20. yüzyıla kadar uzanıyor. Kentte erkek kadın tanrı heykelleri ve damga mühürler dikkat çekicidir. Kültepe, Aşağı ve yukarı şehir olarak iki bölüme ayrılmıştır.

Aşağı şehirde Kaniş Karum’u yer almaktadır. Aşağı şehir yukarı höyüğü 2 kilometrelik bir alan ile çevrelemiştir. Çıkarılan tabletlerden edinilen bilgilere göre Kaniş, Tabal Krallığına bağlı küçük bir ticaret merkeziydi.

Asurlular yayılmacı bir politika izleyen Urartu’ları kontrol edebilmek için Taballar ile dostluk kurmaktaydı. Fakat kışkırtmalar nedeniyle Kaniş içerisinde isyanlar baş göstermiştir.

M.Ö 715 ve 713 tarihinde Asurlular Tabalları cezalandırmak için sefere çıkmış ve bölgeyi ele geçirmiştir. Kaniş’te bu seferlerden nasibini aldığı için yıkılmıştır. Kazılar sırasında yukarı kısımda saraylar yer almaktaydı. Karum’da ise tüccarlar ve yerli halk yaşamaktaydı.

Aile Hukuku

Evlenme, boşanma ve miras gibi aile hukuku ile ilgili konular Kültepe tabletlerinde yer almaktaydı. Fakat bu tabletlerin sayısı oldukça azdır. Bunun sebebi sorunların geleneklere bağlı olarak çözülebilmesiydi.

Kaynaklardan Asurluların Anadolu’daki insanlarla evlendikleri görülebilmektedir. Yerliler bunu bir sorun olarak görmemiştir. Genellikle Asurlu erkeklerin Kanişli kızlarla evlendiği bilinmektedir.

Bir adette Anadolulu bir erkeğin Asurlu bir kıza yazdığı mektup dikkatleri çekmiştir. Ayrıca Asurlu bir erkeğin Kanişli bir kızla cariye ve ilk zevce olarak adlandırılan iki türlü evlilik yapıldığı bilinmektedir.

Mezar Kalıntıları

Kültepe tabletlerinde dini inançları anlatan bilgiler yeterli değildir. Fakat mezarlardan ve ölü gömme adetlerinden bir takım bilgiler öğrenilmektedir. Kültepe’de tanrılara kurban verilmiş hayvanların mezarlarına çeşitli hediyeler konulduğu görülmektedir. Bu ise ölümden sonraki yaşama inancın bir kanıtıdır.

Karum’da ölüler farklı şekillerde ve farklı yerlere gömülmekteydi. Avlulara, odaların altındaki küplere, taştan imal edilmiş sandukalar bunlardan birkaçıdır. Bazı durumlarda da yere uzatılmış şekilde ve dizler karına çekilerek oturur bir vaziyette ölüler gömülmüştür. İnanç konusunda mahkemeye çağrılan insanların bir amblem ve hançer önünde yemin ettiği bilinmektedir.

Ev Yapıları

kultepe antik kenti tarihiPin
kultepe-antik-kenti-tarihi

Kültepe, Kaniş, Karum’da yapılan kazılarda çıkarılan evler dikdörtgen bir plana sahipti. Çevresi ise yassı taşlarla kaplanmıştır. Evlerin dışındaki sokaklar ise oldukça genişti.

Şehircilik alanında gelişmiş bir kent olan Kültepe’nin sokaklarındaki taşların altında atık su kanalları ortaya çıkarılmıştır. Takılar, heykelcikler ve mühürler sanatsal değeri yüksek olan değerli eserlerdir.

Tanrılara sunu yapmak için çeşitli şekillerden oluşan kaplar, vazolar, meyvelikler ve testiler de ev yapılarından çıkarılmıştır. Kazılarda bulunan memur ve görevli listeleri sayesinde Kültepe kronolojik olarak tarihlendirilebilmiştir.

Tabletler ilk kez çıkarıldığında raf veya sepete gibi koruma sağlayacak alanlara yerleştirilmiştir. Arşivlerde ise açılmayan kil zarfların çıkarılması ilgi görmüştür. Bu zarfların içerisindeki bilgiler tabletlerde yer alan bilgilerin özeti niteliğindeydi.

Antlaşmalar

2000 yılında yapılan kazılarda iki adet anlaşma ortaya çıkarılmıştır. Hukuka dair izler taşıyan bu anlaşma metni, oldukça merak uyandırmıştır. Bu iki anlaşmanın ilki Asur ile Kaniş, diğeri ise Hahnum ve Asurlular arasında yapılmıştır. Bu anlaşma maddelerinden bazıları şunlardır:

Kaniş ve Asur Anlaşması

  • Kumaşların satışı sırasında zorlama olmayacak ve değerinde satılacaktır.
  • Özel cins kumaşlar için gümrük vergisi ödenecektir.
  • Mal kaybı yaşandığında tüccarın malı bulunup iade edilecektir. Kayıp bulunamazsa parası ödenecektir. (Yemin ettikten sonra)
  • Borçlu borcunu ödemeden şehir değiştirirse alacaklı borcunu onun ailesinden alamayacaktır.

Hahnum ve Asur Anlaşması

  • Karum’da hiç kimsenin malına el konulmayacaktır.
  • Herhangi bir suçta Hahnumlular Hahnum yasasına göre yargılanacaktır.
  • Hahnum’un komşuları arasında bir savaş çıkarsa Asurlular bundan etkilenmeyecektir.
  • Hahnum’da bir Asurlu öldürülür veya soyulursa kan parası ve malın parası ödenir. Katiller ise Asurlulara teslim edilecektir.

Kültepe Tabletleri

2015 yılında UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne alınan Kültepe tabletleri, Asur çivi yazısıyla yazılmıştır. Anadolu’da yazılan ilk yazılı tabletler olması nedeniyle tarihi önemi büyüktür. Tabletlerin konusu oldukça çeşitliydi. A

nlaşmalar, mühürler, mektuplar, senetler ve hukuki metinler tabletlere işlenmişti. Kentte ortaya çıkarılan çivi yazılı belgelerin sayısı 23 bini aşmıştır. Bu eserler dünyanın en büyük arşivlerinden biridir. Özellikle kentte yapılan ticaretin kaydının tutulması bu arşivin oluşmasına ön ayak olmuştur.

Boşanma, nafaka, miras, evlilik, alacak ve verecek gibi konular da Kültepe tabletlerinde kendine yer bulabilmiştir. Çıkarılan eserler henüz oldukça az olsa da kentte nüfusun 35 – 50 bin olduğu tahmin ediliyor.

Saray Kalıntısı

Kültepe’de tahrip olmuş 3 saray kalıntısı vardır. Tabletlerde de bu saraylardan bahsedilir. Fakat hangi krallığa ait olduğu bilinmez. Bu saraylardan biri ve en ihtişamlı olanının kaynaklardan Warşama’ya ait olduğu düşünülüyor.

Bu saraylar Asurlular için mallarını satabilecekleri ilk noktaydı. Dışarıdan getirilen mallar öncelikle saraya sunulurdu. Kültepe tabletlerinde de saraya satılan malların vergisi, fiyatı ve ne kadar kumaş satıldığı görülebilmektedir. Saraydaki krallar kendilerinden “Ruba’um” kraliçeler ise “Rubatum” olarak bahsederdi.

Ayrıca Asurlular Anadolu’da saraylarda karşılaştıkları 50’ye yakın rütbeden de bahsetmişlerdir. Warşama Sarayı’nda çıkarılan tabletlerde çeşitli görevlilerin bulundukları bölgeler ve emrine girdikleri kişiler yazmaktadır.

Saray görevlilerinden bazıları; çobanlar başı, madenci ustası, depolar amiri, marangoz ve bölge komutanıdır. Günümüzden 4 bin yıl önce bir devletin bu denli sistematik bir teşkilat oluşturabilmesi oldukça ilgi çekicidir.

Tüccar Evi

Bu çağda kullanılan evlerin ölçüleri ortalama 70 – 90 metredir. Genellikle 3 odalı ve dikdörtgen boyuttadır.  Fakat evler zamanla genişletildiği için bu boyutlar düzensiz bir hal almıştır. Asurlu tüccarların evlerinin zemin katı o dönemde yaşayan insanlar için bir depo niteliğindeydi.

Buraya değerli eşyalarını ve arşivlerini yerleştirmişlerdir. Fakat ticaretle uğraşmayanlarda bu depolar bulunmamaktaydı. Ayrıca tüccarların zamanı genellikle zemin katta geçmekteydi. Evlerde ocaklar ve tandırlar da bulunmaktadır. İkinci küçük ocakta da küçük tencerelerle yemek pişirilmekteydi.

Evlerde yaşam oldukça eğlenceli geçmekteydi. Ayrıca yemek kültürü de gelişmişti. Bunlar, kapların fazlalığı, ocakların ve mangalın olmasından anlaşılmaktadır. Evlerde kullanılan içme suyu kuyulardan tedarik edilirdi. Banyoyu ise küplerde yaparlardı.

Kültepe Antik Kenti Nerede

Kültepe Antik Kenti, Kayseri şehir merkezine 24 kilometre mesafededir. Doğu garajına ulaştıktan sonra Bünyan, Sarıoğlan, Gemerek dolmuş veya otobüslerine binerek Kültepe Kavşağı’nda inebilirsiniz. İndikten sonra 2 kilometrelik bir yürüyüşle kente kolayca ulaşabilirsiniz.

Kültepe Antik Kenti Giriş Ücreti 2023

  • 2023  yılında kente giriş ücretsizdir.

Kültepe Antik Kenti Ziyaret Saatleri

  • Yaz Dönemi: 08:00 – 19:00
  • Kış Dönemi: 08:00 – 17:00

Kültepe Antik Kenti Yol Haritası

Kültepe Antik Kenti Sanal Tur 3D Mekan

 

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir