hierapolis antik kenti tarihi ziyaret saatleri giris ucretiPin
Ana sayfa » Hierapolis Antik Kenti Tarihi | Neler Var | Ziyaret ve Giriş Bilgileri

Hierapolis Antik Kenti Tarihi | Neler Var | Ziyaret ve Giriş Bilgileri

Günümüzde Denizli’nin toprakları üzerinde, zamanın hükümdarlarından II. Eumenes’in Bergama Krallığı döneminde, Hierapolis Antik Kenti yükseldi. İçinde birbirinden güzel yapılar ve tapınaklar barındıran bu şehir, Telephos’un karısı Hiera’nın adını taşıdı ve “Hierapolis” oldu.

Ancak Hierapolis, tarih boyunca deprem bölgesinde olması nedeniyle defalarca yıkılıp yeniden inşa edildi. Halkı her seferinde umutsuzluğa kapılsa da, kentlerinin dirilişi onlara güç veriyordu. İ.S. 60 yıllarındaki büyük deprem, Hierapolis’i derinden etkiledi. Ancak bu felaketin ardından, şehir yeniden inşa edildi ve artık tüm Helenistik özelliklerini kaybetmiş tipik bir Roma kenti halini aldı. İzleri hala görülebilen ve kalıntıları halen ayakta duran muhteşem yapılarıyla Hierapolis, geçmişteki ihtişamını bugüne taşıyor.

Hierapolis Antik Kenti Tarihi

Bir zamanlar Hierapolis, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarında yer alan bir şehir merkeziydi. İlk Hristiyanlık döneminde, şehir Hz. İsa’nın 12 havarilerinden biri olan Aziz Philip’in burada öldürülmesi nedeniyle önem kazandı ve İ.S. 4. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun kontrolü altına girdi.

Bu dönemde Aziz Philip için bir anıt kilise ve o dönemin ismiyle Martyrium inşa edildi ve şehir daha da önem kazandı. Giderek büyüyen şehir Metropolis unvanını aldı. Ancak şehrin şansı kısa sürdü ve İ.S. 7. yüzyılda büyük bir deprem şehrin tahrip olmasına neden oldu, şehrin kimliği kayboldu.

Yüzyıllar geçti ve Hierapolis küçük bir kasaba haline geldi. İ.S. 13. yüzyılda ise kent Selçukluların kontrolü altına girdi. Ancak kentin şanssızlığı devam etti ve 14. yüzyılda gerçekleşen bir başka deprem Hierapolis’i tamamen terk edilmiş bir şehir haline getirdi.

Bugün, Hierapolis’in antik kalıntıları hala Denizli’nin Pamukkale ilçesinde ziyaret edilebiliyor ve tarihi geçmişini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ilgi çekici bir yer olarak görülüyor.

Hierapolis Antik Kenti Hakkında Bilgi

Hierapolis, Demir Çağı’nda başlayan bir yerleşim olarak tarihin sayfalarında yerini almıştır. Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’ye adanmış bir tapınak barındıran Hierapolis, Frigler döneminde önemli bir dini merkez olarak kabul edilirdi. Hierapolis’in kökenleri Lykos vadisindeki yerli toplulukların kullandığı tapınakla başladı ve sonrasında Yunan sömürgeciler tarafından genişletildi. Antik Kibele kültü, Hierapolis’in gelişimiyle birlikte yavaş yavaş Yunan mitolojisi içerisinde asimile oldu.

2016 yılında yapılan kazılar neticesinde kentin tarihinin daha da derinlere uzandığı görülmektedir. Lykos vadisindeki yerli topluluklar, tapınaklarının yanında Hierapolis’in de temellerini atmışlardır. Yunan sömürgecilerin gelmesiyle birlikte Hierapolis’in gelişimi hız kazanmış ve antik Kibele kültü, Yunan mitolojisiyle bütünleşmiştir.

Hierapolis Antik Kenti’nde Neler Var?

hierapolis antik kentinde neler varPin
hierapolis-antik-kentinde-neler-var

Hierapolis Antik Kenti, ana cadde boyunca uzanan revaklar, antik dünyanın en şaşırtıcı yapılarından biri olan anıtsal kapıları ve surların dışındaki nekropol alanlarıyla birlikte kentin tarihini anlatan harika yapılarla dolu. İzleri günümüze kadar gelen bu antik kent, Güneybatı Anadolu’nun en büyük nekropol alanlarına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca:

Hamam-Bazilika, Latrina ve Tiyatro gibi yapılar, Hierapolis antik kentinin başlıca yapıları arasında yer almaktadır.

  • Plutonıum ve Apollon Tapınağı, antik kentin dinî bölgeleriydi.
  • Su Kanalları ve Nymphaeumlar, kentin su ihtiyacını karşılamak için kullanılan yapılar arasındaydı.
  • Aziz Phılıp Martyriumu ve Aziz Phılıp Kilisesi gibi kiliseler, antik kentin Hristiyanlık dönemine ait önemli yapılarından bazılarıydı.
  • Hierapolis antik kenti, Pamukkale Travertenleri ile birlikte 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
  • Hierapolis, tarihin her döneminde insanların şifa ve inanç arayışlarına ev sahipliği yapmış önemli bir merkezdi.

Hierapolis antik kenti, Pamukkale Travertenleri ile birlikte tarihin izlerini taşıyan önemli bir kültürel ve doğal mirastır. Roma döneminden kalan kalıntılarının yanı sıra şifa ve inanç merkezi olarak da bilinmektedir. Bu nedenle 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilmiştir.

Tiyatro

hierapolis antik kenti tiyatroPin
hierapolis-antik-kenti-tiyatro

Muhteşem Grek Tiyatrosu tarzında tasarlanmış bu devasa yapı, yamaca eğimli bir şekilde yerleştirilmiştir. Ayrıca 91 m yüksekliğiyle göz kamaştırmaktadır. Tüm cepheleriyle birlikte etkileyici bir görünüme sahip olan bu yapı, gerçek bir mimari şaheserdir. İnşaatına ise, tarihin unutulmaz depremlerinden biri olan 60. yılın ardından, 62 yılında Flaviuslar zamanında başlanmıştır. Daha sonra, Hadrianus döneminde (117-137) inşaat halinde devam etmiş ve sonunda 206 yılında en ünlü imparatorluk dönemlerinden biri olan Severuslar döneminde tamamlanmıştır. Bu yapı, insanın yaratıcılığının, hayal gücünün ve inanılmaz mimari bilgisinin birleştiği nadir eserlerden biridir.

Cavea’da, tarihi kaynaklara göre, oturma sıralarının sayısı 50’dir. Fakat bu sıralar, sıradan oturma sıraları değillerdir. Her biri 8 merdivenli ve 7 bölümlüdür.

Cavea’nın ortasında, krallık locasının bulunduğu yerde, 6 ayak (3.66 m) yüksekliğindeki sahne ön duvarı bulunur. Bu duvardaki sütunlarda inci kabuğu şeklinde süslemelerle bezenmiştir.

Sahnenin arkasında, üst üste sıralanmış 3 sütun vardır. Altta bulunanlar sekizgen kaideler üzerinde yer alır. Bu sütunlar, mermerden yapılmış ve oldukça gösterişli bir görünüme sahiptir.

Tiyatroda bulunan kabartmalar, farklı dönemlerde ünlü ustalar tarafından yapılmıştır ve stilleriyle dönemlerine dair önemli ipuçları verir. Özellikle mitolojik sahnelerde, Helenistik dönem heykel sanatının etkileri açıkça görülür. Figürlerde bu etkilerin en belirgin örneklerini bulabiliriz. Bu figürlerde, Bergama Sanat Ekolü’nün ünlü kabartmaları olan Zeus Atları Kabartmaları’nın izleri de görülebilir.

Tiyatro binasının kabartmaları, Perge ve Side gibi diğer antik kentlerin tiyatrolarıyla benzerlikler gösterir. Bu benzerlikler, Roma döneminde Anadolu’da yaygın olan mimari tarzın bir örneği olarak kabul edilir. Bununla birlikte, bu tiyatroda bulunan kabartmaların özgün tasarımları ve detayları, bize bu yapıların sanatsal değerini ve Anadolu’nun zengin kültür tarihini hatırlatır.

Tiyatro, sadece bir eğlence mekanı değil, aynı zamanda bir tarih hazinesidir. Bu yapı, antik dönemde tiyatro kültürünün en özgün örneklerinden biridir ve günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Ziyaretçiler, bu muhteşem yapıda gezerken, tarihin tozlu sayfalarında gezinmiş olmanın keyfini çıkarabilirler.

Apollon Tapınağı

hierapolis antik kenti apollon kutsal alaniPin
hierapolis-antik-kenti-apollon-kutsal-alani

Plutonion adı verilen eski bir mağara, yüzyıllar boyunca yerli halkın en eski dini merkezi olmuştur. Bu mistik yerde, Apollon ve Kybele, bir zamanlar buluşmuşlardı. Ayrıca mağaranın zehirli gazla dolu olduğu kaynaklarda yazmaktadır. Kybele rahipleri ise bu gazdan etkilenmeden mağaraya girebilmiştir. Apollon Tapınağı’nın kalıntıları, zamanın kumlarına gömülmüş olsa da, hala bir zamanlar yer aldığı Helenistik Dönem’e kadar uzanan temelleri hissedilebilir. İşte mevcut Tapınak, bu tarihi mağaranın üstünde yükselirken, mistik bir enerjinin ve tarihin izleri hala ziyaretçileri karşılıyor.

Tapınak, Apollon Tapınağı’ndan günümüze kalan mermer merdivenlerin yanı sıra, mermer podyumunun sırlarını da saklıyor. Cephesindeki dekoratif sütunlar, silmeli kornişler ve yazıtlı bloklar, tapınağın heybetli mimarisine işaret ediyor. Ante ve başlıkların tarihi, bu göz alıcı yapıyı MS III. yüzyıla kadar geçmişe götürüyor. Tapınak, tarihin tozlu sayfalarından çıkıp, Apollon kehanetine atıfta bulunan bir yazıtla ziyaretçilerine sesleniyor.

Kent Hamamları

hierapolis antik kent hamamlariPin
hierapolis-antik-kent-hamamlari

Hierapolis, antik çağlarda dinin de önemli olduğu bir şehirdi ve burada temizliğe büyük önem verilirdi. Şehre gelen yolcuların berrak ve tertemiz bir şekilde karşılanması için, kentin giriş ve çıkışlarına özel hamamlar inşa edilmişti. Bu hamamların sayısı üçtü ve Hamam Kilisesi isimli hamam, bugüne kadar iyi bir şekilde korunabilmiştir. Büyük Hamam ise şimdilerde Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Ancak 7. yüzyılda Bizans Hamamı, yıkıcı bir depremde yerle bir oldu ve sadece tarihi anılarıyla geriye kaldı.

Cehennem Kapısı (Plutunoium)

Hierapolis antik kentinin bu bölümü yerliler tarafından ölüler dünyasına geçiş kapısı olarak adlandırılıyordu. Ayrıca cehennem kapısı olarak da bilinmektedir. Bunun sebebi mağaranın içerisinde insanları öldüren karbondioksit gazının olmasıdır. Bu zehirli mağara kutsal bir yapının arasında bulunuyor. Bu yapının M.Ö 1 yüzyıl ve M.S 3 yüzyıl arasında inşa edildiği düşünülüyor. Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin bu yeraltı dünyasında egemenlik kurduğuna inanılmıştır. Bu bölge 2013 yılı yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Pamukkale travertenlerinin oluşturduğu suların kaynağının da nereden geldiği burası sayesinde anlaşılmıştır.

Frontinus Caddesi

hierapolis antik kenti frontinus caddesiPin
hierapolis-antik-kenti-frontinus-caddesi

Bu büyüleyici caddeye adım attığınızda, zamanda geriye, mimari harikalar ve yenilikler çağına götürülmemek elde değil. 14 metre genişliğindeki bu cadde, bir zamanlar büyük bir şehrin hareketli ana caddesiymiş.

Caddenin ortasından geçen çarpıcı kanalizasyon sistemi, geçmişin mühendislik ustalığına bir bakış sağlayan güzel yekpare taşlarla kaplıdır. Cadde boyunca sıralanan büyüleyici dükkanlar, depolar ve toplam 170 metre boyunca uzanan evler, her birinin anlatacak benzersiz hikayesi var.

Özgün tasarımına rağmen, daha sonra yapılan inşaatlar bazı yerlerde caddenin düzenini bozmuş ve genişliğin sadece 8 metreye kadar düşmesine neden olmuştur. Ancak bu, şehrin sürekli değişen doğasına rağmen sokağın cazibesine katkıda bulunur.

Agora

M.S 60. yılında büyük bir deprem meydana geldi. Daha önceleri nekropol ve atölye görevi gören bir alan deprem sonrasında agoraya çevrildi. Bu alanda birçok kase ve pişirme odası bulunmuştur. Tarihleri M.Ö 1. ve 2. yüzyıla uzanmaktadır. Agoranın inşası ise M.S 2. yüzyılı bulur. 280 metre uzunluğunda ve 180 metre genişliğinde bir agora inşa edilir. Agoranın ortaya çıkarılması 1979 yılındaki araştırmalara dayanır.

Hierapolis Antik Kenti Giriş Ücreti 2023

Tarihi eserleri ve zengin mimarisiyle dikkat çeken Hierapolis Antik Kenti’nin giriş ücreti 2023 yılı için 400 TL’dir. Müze karta sahip ziyaretçileri ücretsiz olarak gezebilir.

Hierapolis Antik Kenti Ziyaret Saatleri

Sütunları ve mimarı yapıları merak ediyorsanız kenti 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Haftanın her günü ziyarete açıktır.

Hierapolis Antik Kenti Yol Tarifi

Hierapolis Antik Kenti Sanal Tur 3D Mekan

Benzer Yazılar

One Comment

  1. Hierapolis Antik Kenti ile ilgili tanıtım yazısı ve sanal tur için teşekkürlerimi sunuyorum. Çok faydalandım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir